Bir yargıç, bir Anayasa profesörü, belki bir gün eyalet senatörü olabilecek bir kadın. | Open Subtitles | قاضية, دارسة للدستور أمرأة قد تكون عضوة في مجلس الشيوخ يوماً ما |
Adamlarım Anayasa alimleriyle konuştular. | Open Subtitles | وكلهم وافقوا على أنه سيكون تفسيراً قانونياً للدستور |
Dava açma meraklısı toplumumuz ve avukatlar oldukça Anayasanın birinci maddesini kötüye kullanmak için giderek daha da akıllıca yollar bulacaklar. | Open Subtitles | مجتمعنا التنازعية وعالم حيث يجد المحامين طرق ذكيه يجعلهم يدورون حول التعديل الأول للدستور |
Tabii i ciddiye alıyor. Anayasanın dördüncü maddesi. | Open Subtitles | بالطبع سيأخذه على محمل الجد، إنّه التعديل الرابع للدستور. |
Tamam, pekala. Yani, beşinci Yasa değişikliği, dernek kurma hürriyetini korur, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، التعديل الأوّل للدستور يحمي حرّيّة تكوين الجمعيّات، صحيح؟ |
Bir kere yaptıkları tamamen anayasaya aykırı. ABD Yüksek Mahkemesi'ne çıkacağız. | Open Subtitles | أول كل شيئ ما فعلوة كان مخالفاً للدستور,لقد تحددت جلسة لسماعنا في المحكمة العليا |
Bu uygulama, Basın Yasası'nın kötüye kullanılmayacağını kanıtladı | Open Subtitles | هذا القرار يُظهر أنه لا أحد يستطيع أن يشوه سمعة التعديل الأول للدستور |
Ama ikinci Anayasa değişikliği belirli hakları güvence altına alıyor. | Open Subtitles | لكن التعديل الثاني للدستور يضمن حقوق معينة |
Son zamanlarda, kendi Anayasa fikrinizi savunurken çok travma yaşadınız. | Open Subtitles | ،عانيت الكثير من الصدمات مؤخراً .دفاعاً عن نظرتك للدستور |
Sayın Yargıç, Anayasa ihlali durumunda çok rağbet görmediği için çözüm yolu gözardı edilemez. | Open Subtitles | جلالتك، عندما يكون هناك مخالفة للدستور لا يمكن تجاهل الطعن لأنه لا يحظى بشعبية |
Bundan sonra Anayasa'nın muhafızlarına meydan okumayı aklından geçireceklere bir ibret olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد منها أن تكون السبب الذي يدعو الناس للتفكير مليًا قبل النيل من قيم التعديل الثاني للدستور. |
...kendisini böyle ruh hastası şahıslardan koruma hakkını güvence altına alan Anayasa'nın ikinci ek maddesi sayesinde. | Open Subtitles | في التعديل الثاني للدستور الذي ينص على حق الحماية من الأفراد المعتوهين. |
Anayasa çalışmalarında fazla ilerleyemedik ama. | Open Subtitles | لم نقطع شوطاً طويلاً في دراساتنا للدستور. |
Tabii i ciddiye alıyor. Anayasanın dördüncü maddesi. | Open Subtitles | بالطبع سيأخذه على محمل الجد، إنّه التعديل الرابع للدستور. |
IRS bir kere din olduğuna karar verdi mi Anayasanın birinci ek maddesi sana birçok açıdan koruma sağlıyor. | Open Subtitles | بمُجرّد أن تُقرّر مصلحة الضرائب أنه ديناً, فستتم حمايته بكافة اشكال الحماية التى يوفرها التعديل الأول للدستور. |
Ama Anayasanın sallanmadığı bir yer biliyorum! | Open Subtitles | لكني أعرف مكان ليس للدستور فيه قيمة |
"1. Yasa Düzenlemeleri" buradaki asıl galibimiz. | Open Subtitles | الفائز الحقيقي هنا هو التعديل الأول للدستور |
Yasa değişikliği denen küçük şeyden habersiz meclis. | Open Subtitles | الكونغرس يجهل شيئاً صغيراً يدعى "التعديل الأول للدستور". |
Yasa değişikliği denen küçük şeyden habersiz meclis. | Open Subtitles | الموضوع: الكونغرس يجهل شيئاً صغيراً يدعى "التعديل الأول للدستور". |
Mevcut yönetim Evlilik Yasası Savunmasını anayasaya aykırı ve ayrımcı olarak görüyor işin ucunun paraya gelmesinin haricinde zorunlu tutulmaması gerekiyor. | Open Subtitles | فإن الإدارة الحالية ترى أن قانون حماية حرمة الزواج مخالف للدستور |
Ama Önsuç görüntülerinin arşivleri yok edildi Yüksek mahkeme programın anayasaya aykırı olduğuna karar verdiği zaman. | Open Subtitles | . لكن الرؤى المحفوظة الخاصة بــ "ما قبل الجريمة" تم تدميرها . عندما قضت المحكة العليا بأن البرنامج مخالف للدستور |
Burada 1'inci madde gerekçeleriniz reddedilmiyor. | Open Subtitles | حيثُ أنتِ لا تعتَرضين على أساس التعديلُ الأول للدستور |
Bir tarih öğretmeni olarak İkinci Değişiklik maddesi ve Ulusal Tüfek Birliği'nden başlamam gerekiyordu. | TED | وكمُدرّسة للتاريخ، أعلم أنني عليّ البدء بالرابطة الوطنية لحمل البنادق والتعديل الثاني للدستور. |