"للدموع" - Translation from Arabic to Turkish

    • Göz
        
    • gözyaşı
        
    • biber
        
    • gözyaşartıcı
        
    • gözyaşlarına
        
    Kontrol yöntemimiz Göz yaşartıcı gaz ve uyuşturucu oklar mı? Open Subtitles هل تشمل وسائل السيطرة عليهم الغاز المسيَل للدموع والأسهم المخدَرة؟
    Eve Göz yaşartıcı bomba atan hakkında bilginiz var mı? Open Subtitles هل تعلم من ألقى بقنبلة الغاز المسيّل للدموع في الحجرة؟
    Önce gözyaşı bombaları ve öldürücü etkisi olmayan silahları kullanacağız. Open Subtitles ستكون خطوتنا الاولى هي الغاز المسيل للدموع والاسلحة الغير قاتله
    Sonra da koğuşlara gözyaşı bombası attılar. Çatı kirişlerinde saklanıyorsa çıksın diye. Open Subtitles ثم ألقوا بالقنابل المثيره للدموع على الثكنه
    Polis ses bombası attı ve kalabalığın üzerine biber gazı sıktı. Open Subtitles ألقت الشرطة قنابل صوتيّة و رشّت الغاز المسيل للدموع على الحشد
    Parkın her yerindeydi -- biber gazı eşliğinde. TED لقد كان منتشر فى الحديقة بالإضافة إلى الكثير من الغاز المسيل للدموع.
    Mısır için özgürlük ve adalet aramak ya da talep etmek için tanklara ve gözyaşartıcı gazlara meydan okuyanların üçte biri kadınlardan oluşuyordu. TED ثلث كامل من أولائك الذين واجهوا الدبابات والغاز المسيل للدموع ليسألوا ويطلبوا الحرية والعدالة في مصر كانوا نساءا.
    İlk gün onu anaokuluna götürdüm ve gözyaşlarına, veda etmeye ve yaşayacağımız zorluğa hazırlıklıydım oysa elimi bıraktı. Open Subtitles أخذته ليومه الأول في الحضانة، وكنت، تعلم، مستعدة للدموع والوداع، وكيف سيكون الأمر صعبا،
    Sadece bir patlama ve Göz yaşartıcı bombalar kafamıza yağar Open Subtitles مجرد انفجار واحد الغاز المسيل للدموع يسقط كالمطر
    Em City'nin elektriğini ve suyunu keselim, sonra gece içeriye Göz yaşartıcı bomba atalım. Open Subtitles برأيي، نقطع الماء و الكهرباء، والليلة, وبينا هم قابعون في الظلام، نُطلق الغاز المسيل للدموع.
    Sonra gece içeriye Göz yaşartıcı bomba atalım. Open Subtitles عِندها الليلَة عندما يقبعونَ في الظلام، نُطلقُ غاز المسيل للدموع
    Çok komik biliyor musun, tek gözlü bir adam Göz yaşartıcı gazın ortasında, karanlıkta ne görebilir ki. Open Subtitles هذا مُضحِك، تعرفين ما الذي يراهُ رجلٌ بعينٍ واحدة في الظَلام، خِلالَ الغاز المُسيل للدموع
    gözyaşı gazının arasında ve silah ateşlerinin ortasında ve korkuyla ve yüksek adrenalinden Open Subtitles خلالِ الغاز المسيل للدموع و إطلاق النار و الخَوف و الأدرينالين في أقصى درجاتِه
    Almanlar, Ruslara 18.000 tane gözyaşı gazı attılar. Open Subtitles كان الألمان قد أطلقوا 18 ألف قذيفة غاز مسيل للدموع على الروس.
    Evet. Duygusal gözyaşı dökücülere bayılırım... Open Subtitles نعم، لأنني أحب الأشياء الرومانسية المثيرة للدموع
    gözyaşı bombası yok, cop yok, kimse ateş yakmıyor. Open Subtitles لا أرى غاز مسيل للدموع , لا عصا الشرطة ولا أحد يشتعل بالنار
    Gezi'de biber gazı yediğimde tanımadığım insanlar kaçmadılar, bana ve birbirlerine yardım ettiler. TED عندما أُصبت بالغاز المسيل للدموع في غيزى ساعدني أشخاص لم أعرفهم وساعدوا بعضهم عوضًا عن الهروب.
    Sizin, aşağıdan yaklaşıp içeriye biber gazı atmaya çalışmanızı istiyorum, tamam mı? Open Subtitles اريدك ان الرجال للذهاب تحت. حاولت و رمي الغاز المسيل للدموع على طول هناك, موافق ؟
    biber gazı nereden alınır bilmiyorum ama tahminimce bu da yüze sıkıIınca aynı sonucu verir. Open Subtitles لم أكن أعرف من أين اشتري الغاز المسيل للدموع وأنا فقط حسبت وأنها سوف تفعل الشيء نفسه عندما ترشين له في وجه.
    Şerif'in arabalarından birine yanlışlıkla gözyaşartıcı bomba isabet etti. Open Subtitles انطلق غاز مسيل للدموع خطأ في إحدى سيارات الشريف
    Yeni talimat geldi. Megafon yok, gözyaşartıcı bomba yok. Open Subtitles تعليمات جديدة لا لمكبّر الصوت، لا للغاز المسيل للدموع
    İlk önce Rane'i vururuz. gözyaşartıcı gaz için size vakit kalıyor mu? Open Subtitles سنخرج رين اولا و هل سيكون لديك وقت للغازات المسيلة للدموع..
    Bıçağıyla karnını kesti ve o hala hayattayken gözyaşlarına bakmadan seni çıkardı. Open Subtitles هو أستخدم سطور لشقها وفتحها المسيل للدموع أخراجك منها بينما كانت لا تزال على قيد الحياة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more