"للذئاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • kurtlara
        
    • kurtların
        
    • kurtlar
        
    • kurt
        
    • yem ederim
        
    Sabaha kadar donup, kurtlara kahvaltı olacağız. Open Subtitles بحلول الصباح سنكون قد صرنا مقبلاتٍ مثلجة للذئاب
    Sana gerçeği söylemeye geldi ama sen onu kurtlara yem yaptın. Open Subtitles لقد أتت لتخبرك الحقيقة وأنت أطعمتها للذئاب
    İttifak içinde olduğumuza ikna et, biraz bilgi al, sonra onu kurtlara at. Open Subtitles أحصل منه على المعلومات ثم ألقي به للذئاب
    O zaman onu kurtların arasına atmadan önce, belki bulmamıza izin verirsin. Open Subtitles إذاً، لربما عليك أن تدعنا نحصل عليها أولاً قبل أن ترميها للذئاب
    Onu kurtların önüne atmaktan en az senin kadar rahatsızım ama neye bulaştığını biliyordu. Open Subtitles لا أحب رميه للذئاب أكثر منك لكنه كان يعلم ما هو مُقبلٌ عليه
    Sağlam bir yetişkini alt etmek kurtlar için çok zordur. Open Subtitles من الصعب جداً للذئاب أن تُسقط جاموساً بالغاً.
    Beni ısırman senin o küçük kurt sürünün bir parçası olduğum anlamına gelmez. Open Subtitles أعني ، لايعني أنك أعطيتني "العضة" لايعني أني جزء من مجموعتك للذئاب الأن
    Al bunun leşini ormana götür. kurtlara at, yesinler. Open Subtitles خذوا جثته بعمق الغابات، واتركوها للذئاب.
    Duvarın 150 kilometre kuzeyindeyseniz ve son yemeğinizi bir hafta önce yemişseniz, kurtlara hiçbir şey bırakmazsınız. Open Subtitles عندما تفرغ بطنك شمال السور بعيداً بمئات الأميال، تترك سدىً للذئاب
    Duvarın 150 kilometre kuzeyindeyseniz ve son yemeğinizi bir hafta önce yemişseniz, kurtlara hiçbir şey bırakmazsınız. Open Subtitles عندما تكون مئات الأميال شمال الجدار وأنت أكلت أخر وجبة لك الأسبوع الماضي ولم تترك شيئاً للذئاب
    Beni kurtlara yem etmekten bu kadar kolay vazgeçeceğine prensiplerinin arkasında durmanı tercih ederdim. Open Subtitles أحبذ لو أنك وقفت على المبادئ وأطعمتني للذئاب بدلاَ من التلويح بسهالة
    Bir kış o kadar soğuk oldu ki, adamı kurtlara yedirmek zorunda kaldık. Open Subtitles في شتاء ما, كان الجو بارد جدا لذلك اضطررنا لاطعامهم للذئاب
    An itibariyle hasat kızı, ittifakları karşılığında kurtlara Ayışığı yüzüklerini vaad ediyor, kurtlar da diz çöküyor. Open Subtitles الآن فتاة الحصاد تلك تصنع المزيد وتعطيهم للذئاب مقابل تحالفهم. أما الذئاب، فهم يركعون تحت قدمها.
    Kelleni kurtarmak için beni bu kurtların önüne atacaksan unut gitsin. Open Subtitles تريد أن ترميني للذئاب حتى تنقذ حياتك، إنسى الامر
    Şuanda aylardan kurtların tilkilerin ve tavşanların kalın kürklere sahip olduğu Kasım ayı ve hava oldukça soguk yani avlanmak için uygun bir zaman. Open Subtitles نحن الآن في تشرين الثاني وباردة جدا ً ووقت ٌ مِثالي للصيد حيث يكون للذئاب , الثعالب والارانب .لديها جميعا ً أغطية سميكة
    Tabii hapishaneye gidip kendini kurtların önüne atmayı tercih etmiyorsan. Open Subtitles إلاّ لو كنت تعتقد أنّه سيدخل السجن بدلاً من يرميك للذئاب.
    Belki tahmin ettiğinden de çabuk ölürsün. Onun annesini öldürüp, onu kurtların arasına attın. Open Subtitles ربما أقرب مما تتوقع قتلت أمّه وتركته للذئاب
    Şimdi öğrencisini korumak için beni kurtlar sofrasına gönderecek. Open Subtitles وهنايأتيالجزءالذي يرميني فيه للذئاب ليحمي فتاه الصغير
    Yani, Pelant takip cihazını kurcalayıp kendisinin evde görünmesini sağladı kurbanı akıl hastanesinden dışarı sürükledi onu uyuşturdu ve kurtlar yesin diye orada bıraktı. Open Subtitles يجذب ضحيّتنا لخارج مُستشفى المجانين، يُخدّره، ومن ثمّ يتركه للذئاب.
    Yarın ufak çaplı bir kurt avına çıkıyorsunuz. Open Subtitles وأقترح أن تنطلقوا غدًا في رحلة صيد للذئاب
    Bildiğim kadarıyla Şerif Storybrooke'da hiç kurt yoktur... Open Subtitles بحسب علمي يا حضرةَ المأمور، ''لا وجود للذئاب في ''ستوري بروك...
    Eğer bir saniye için bile olsa beni oyuna getirdiğini sezecek olursam, boğazını keserim ve seni kurtlara yem ederim. Open Subtitles وإذا حسيت هناك لحظة... بأنك حاولت أن تحرقني بخوضِ ذلك. أنا سأخرجُ حنجرتك وسوف أتركها للذئاب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more