Ayrıca, eğer bir yere gitmem gerekirse özel jetim o işi görür. | Open Subtitles | بالإضافة، لم احتجتُ للذهاب إلى مكان ما. سآخذُ فقط طائرتي النّفاثة. |
Bir yere gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | -أنا في حاجة للذهاب إلى مكان ما -إذن خذني معك |
Çift ayrılırsa ve tarafsız bir yere gitmek için plan yapıldıysa, kim geri adım atmalı? | Open Subtitles | إن إنفصل ثنائي كان يخطط للذهاب إلى مكان محايد، فمن ينسحب؟ |
Belki bir yere gitmek için acelesi vardır. | Open Subtitles | ربما كنتما على عجلة للذهاب إلى مكان ما أين هو؟ |
Ama güvenli bir yere gitme zamanı geldi. | Open Subtitles | ولكن حان الوقت للذهاب إلى مكان آمن. |
Bize saldıramayacakları bir yere gitmeliyiz. | Open Subtitles | لدينا للذهاب إلى مكان حيث أنها لن يهاجمنا. |
Bir yere gitmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج للذهاب إلى مكان ما عاجلا |
Bir yere gitmek için plan yapıyorsun gibi geldi bana. | Open Subtitles | بدا وكأنك تضعين خططاً للذهاب إلى مكان ما |
Bir yere gitmek için çok acelecisiniz? | Open Subtitles | -أأنت مُتعجّل للذهاب إلى مكان ما؟ |
"kırmızı gül getireceğine göre güzel bir yere gitmeliyiz." | Open Subtitles | وقال انه ذاهب لجلب وردة حمراء، لذلك نحن بحاجة للذهاب إلى مكان أجمل، |