Otele döndüler. Cristina daha iyiydi ama halsiz düşmüştü ve dinlenmeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | عادوا للفندق، كريستينا كانت بحال أفضل و لكنها كانت ضعيفة و تحتاج للراحة |
Ve ne konuşmak istiyor bilmiyorum ama, kısa tut konuşmayı. dinlenmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا أعلم عن أي شيء تريد أن تتحدث معك بخصوصه إنها بحاجة للراحة |
Boğazında ciddi bir enfeksiyon var ve biraz dinlenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | حنجرته مصابه جداً لذا هو يحتاج الكثير من الوقت للراحة |
Çok naziksin, fakat şimdi kızın dinlenmesi gerek. | Open Subtitles | لقد كنت رحيم لكن الآن الفتاة تحتاج للراحة |
Ama eğer senin Dinlenmen gerekiyorsa, tamamen anlarım. | Open Subtitles | و لكن اذا كنت بحاجة للراحة سوف أتفهم تماما |
dinlenmek için kliniğe gitti ve o günden beri mahkum gibi yaşıyor. | Open Subtitles | ذهب إلى المعهد للراحة ، وأصبح منذ ذلك الحين سجيناً إفتراضياً هناك |
Bir iki gün izin yapın tekrar toparlandığımızda sizi ararım. | Open Subtitles | خذي بضعة ايام للراحة عندما نعيد التنظيم ، سأتصل بك |
Ona söyledim, eğer biraz dinlenmeye çalışırsa sinirleri çok daha sağlam olacak, hepsi bu kadar. | Open Subtitles | لقد اخبرتها انه فى حاجة للراحة غالبا لقد كانت عصبية جدا ,هذا مافى الأمر |
Bugün onu fazla sıkmayın. biraz sersemledi, dinlenmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا تضايقيه اليوم لأنه سيشعر ببعض الدوخة وسيحتاج للراحة |
Sınava devam etmeden evvel sınav görevlisinin biraz dinlenmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | .. المسؤول عن الامتحان يحتاج للراحة قبل إكمال الامتحان |
Çok naziksin, fakat şimdi kızın dinlenmesi gerek. | Open Subtitles | لقد كنت رحيم لكن الآن الفتاة تحتاج للراحة |
Oldukça yorgun ve dinlenmesi gerekiyor. Sadece yanında durun ve soru sormayın, olur mu? | Open Subtitles | إنها متعبة جداً وبحاجة للراحة لذا ، اجلسي معها فحسب ، مفهوم؟ |
Çavuş Leybourne, atların biraz dinlenmesi gerek. | Open Subtitles | هنا يا قوم يوجد بعض الآثار الجياد بحاجة للراحة سنمكث دقيقتين |
Arkandan gizlice bu kadar kolay yaklaşabildiysem biraz Dinlenmen gerekiyor demektir. | Open Subtitles | بإعتبارمدىسهولةتسلليخلسة إليكِالآن، فمن الواضح أنـّكِ بحاجة للراحة. |
Onlara Dinlenmen gerektiğinden bahsettim ama nedenini söylemedim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنّك تحتاجي للراحة ولم أخبرهم السبب. |
Kendine dinlenmek ve bunun hakkında düşünmek için biraz zaman ayır. | TED | خذ بعض الوقت للراحة والتفكير حول الأشياء |
Evet, aslında, dinlenmek için kulübeme gitmek üzereydim. | Open Subtitles | أجل في حقيقة الأمر أنا ذاهب للكوخ للراحة |
İçimdeki benim dışımdaki bene yetişmesi için biraz izin aldım. | Open Subtitles | لقد أخذت بعض الوقت للراحة لكي يتوافق داخلي مع خارجي |
Ben hastaların ne istediğini bilirim. dinlenme sessizlik ve huzur. | Open Subtitles | أنا أعرف ما يحتاجه المرضى انهم يحتاجون للراحة والسلام والهدوء |
Cenazeden önce Dinlenecek zamanın var. | Open Subtitles | لديك بعض الوقت للراحة قبل ميعاد الجنازة. |
Onu rahat bırak. Ne fark eder ki? | Open Subtitles | .أعطيه فترة للراحة ما وجه الاختلاف الذي يصنعه ؟ |
Bu arada, haftanın geriye kalanında dinlen. | Open Subtitles | وفى خلال هذه الفترة يمكنك الحصول على إسبوع للراحة |
ara sıra gelen buzdağları onlara dinlenme fırsatı tanır. | Open Subtitles | بين الحين و الآخر , تعطيهم الجبال الجليدية مجالا للراحة |
Tamam adamım gel hadi senin biraz araya ihtiyacın var bilirsin? | Open Subtitles | حسنا ، هيا يارجل ، أنت بحاجة للراحة ، حسنا ؟ |
Modern hayattan kurtulmak için bir mola vermek istemez misin? | Open Subtitles | أنت بحاجة للراحة من المعيشة المتطورة تحتاج للراحة فوق السقيفة |
Evet, bir kerelik kibar ol. Dışarı çıkmadan önce Dinlenmem lazım. | Open Subtitles | نعم، كن لطيفا ولو لمرة أنا بحاجة للراحة قبل أن اخرج |
Ev sahibiniz ikinizin de dinlenmesini öneriyor. dinlenin ve 4'te içki için ona katılın. | Open Subtitles | مضيفكم يدعوكم للراحة والاسترخاء ومقابلته للمشروبات في الرابعة |
Sadede gel. Yarın işlerim var, dinlenmeliyim. | Open Subtitles | حسنا ، هاتِ ما لديك غدا يومٌ حافل ، أحتاج للراحة |