Bu mesajı alır almaz beni ara lütfen. Sana her şeyi açıklayacağım. | Open Subtitles | أرجوك عاود الإتصال بي فور سماعك للرسالة سأشرح لك كل شيء |
Lütfen, bu mesajı aldığında bizi ara ve bize yardım edebilir misin ya da ne yapmalıyız bize söyle. | Open Subtitles | أرجوك عاود الاتصل بنا حينما تستمع للرسالة . وأخبرنا إن كنت تستطيع مساعدتنا أو ما الذي يجب علينا فعله . |
Bir oyuncunun kartlarına bakarken farkında olmadan verdiği mesaja... kumarbazlar, "belli etme" derler. | Open Subtitles | الحكاية هي تعبير المقامرة للرسالة الغير واعية اللاعب الذي يَنْظرُ إلى بطاقاتِه يَعطيك |
Ama bu mesaja bakarsak istihbaratı geç kalmış. | Open Subtitles | لكن طبقاَ للرسالة المتضمنة فالمعلومة متأخرة |
Biliyorum ki, eğer evi ateşe verirsek Malcolm direkt mektuba gidecektir. | Open Subtitles | إذا أشعلنا النار في المنزل مالكوم سوف يذهب مباشرة للرسالة |
Okuduğumda kanım donuyor çünkü mektubu yazdıktan 130 yıl sonra o müziği ben yaptım. | TED | وتجمد الدم عندما قرأت ذلك لأنني كتبت موسيقى الأغنية العادية بعد 130 سنة من كتابته للرسالة. |
Tabii Mektup elinize geçeli yirmi sekiz gün oldu. | Open Subtitles | بالطبع لقد كانت المدة 28 يوم عند أستلامك للرسالة |
Tek yapmak zorunda oldukları şey mesajı dinlemek. | Open Subtitles | وكل ما عليهم هو الإنصات للرسالة. |
R2, yanlış mesajı gösteriyorsun. | Open Subtitles | "آر٢"، أنت تستمع للرسالة غير المطلوبة. |
mesajı daha yeni mi dinledin? | Open Subtitles | واستمعت للرسالة الآن فقط؟ |
Yani mesajı dinlememin sebebi bu. | Open Subtitles | إذا، لهذا لم أستمع للرسالة |
Ama 20 dk. önce aldığım mesaja göre 19 yaşında baharat isimli bir kızla evleniyor. | Open Subtitles | لكن تبعاً للرسالة التي وصلتني منذ 20 دقيقة فإنه سيتزوج من فتاة ذات 19 عام سميت على اسم بهارات |
Karanlık kalbine ne sokarsa soksun mesaja hiçbir zaman sırtını dönmeyeceğine yemin ediyor musun? | Open Subtitles | هل تقسم على أنك لن تدير ظهرك للرسالة بغض النظر عن الظلام الذى قد يتسلل الى قلبك؟ |
Duyduğumuz mesaja göre, Karl Joyner bunu pek de iyi karşılamamış. | Open Subtitles | ويأخذ زوجتكَ وفقاً للرسالة "لقد سمعنا ان"كارل جوينير |
Gizemli mesaja gidiyoruz. | Open Subtitles | حسنًا، نتجه الآن للرسالة الغامضة |
Gönderdikleri mektuba göre iki kulağıyla duyması deneysel tedaviye giriyordu. | Open Subtitles | طبقاً للرسالة التي أرسلوها هو تجريبي لها في أذن من الأُذُنين |
Sevgili Yoon Hee, 30 yıl önce gelen mektuba nihayet karşılık verebiliyorum. | Open Subtitles | اخيراً كتبت ردا للرسالة التي كانت منذ30 سنة |
Bu mektuba ek olarak, bu da var. | Open Subtitles | لكن بالإضافة للرسالة... فقد ضمّ معهم هذه الصُور. |
Evli değildim sana mektubu gönderdiğim gün boşandık zaten | Open Subtitles | أنا لم أكن متزوجة منه , لأن الطلاق انتهى عند إرسالي للرسالة |
Ona bir günlükken yazdığın mektubu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر قرائتي للرسالة التي كتبتيها عندما كان عمرها يومًا واحدًا فقط. |
- Boşver mektubu. Unut artık şu seri katili. | Open Subtitles | تبا للرسالة انسى القاتل المتسلسل |
Hiçbir suretle söz konusu Mektup gün ışığına çıkmayacak. Anladın mı? Yak onu. | Open Subtitles | تحت أي ظروف لا تسح للرسالة بأن تظهر للعلن أتفهمني؟ |
Tamam, mesajın iletim sisteminde anlaştığımıza göre mesajın ne olacağı konusunda konuşabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، بما أننا متفقون على نظام التوصيل بالنسبة للرسالة ربما يجب أن نتحدث عن ماهية الرسالة |