21 yaşında, tam zamanlı olarak resim yapmaya başladı. | TED | وببلوغه الـ21 عامًا، كان قد تفرغ تمامًا للرسم. |
Mesela Da Vinci popüler İtalyan ahşabı üzerine resim yapmıştır. | Open Subtitles | مثلا صورة دافنشى نستخدم الخشب الايطالى الخاص للرسم عليه. |
resim ve beceri merkezimiz, gerçekte, Charles Dickens romanlarındaki çalışma evleri gibi. | Open Subtitles | فترتنا للرسم والفنون أصبحت مخصصة لتزييف المحافظ |
Sonra,çalıştığım Çizim ofisinde sonrakinde,çalıştığım şirketin showroom'unda ortaya çıktı. | Open Subtitles | في البداية في حمام منزلي العمومي ، ثم في مكتب معلمتي للرسم الكاريكاتيري ثم بعد ذلك ، كان في .. صالة عرض شركتي السابقة |
Sanat dünyasındaki kısa ikametimden sana, eh, küçük bir tavsiye vereyim. | Open Subtitles | دعني أعطيك نصيحة بسيطة من واقع كوني تواجدت في موقع للرسم |
Para karşılığı poz verdiğini. | Open Subtitles | قالت بأنها تعرض نفسها للرسم من أجل الحصول على المال |
çizmeye ara verip biraz da rahatlaman gerekiyor belki. | Open Subtitles | ربما تحتاج الى جو مناسب للرسم. |
Küçük kızlar Amazon oyuncak bebekleri ile oynadı ve Amazonlar Yunan vazo boyama işinde favori konuydu. | TED | ولعبت الفتيات بدمى على شكل الأمازونيات، وكُنَ ملهمات للرسم على المزهريات الإغريقية المشهورة. |
İhtiyacım olan her şeye sahibim. Ciğerlerim havayla dolu ve birkaç boş resim kağıdım var. | Open Subtitles | أقصد أنّي لديّ كلّ ما أحتاج، فلديّ هواءٌ في رئتيّ، وأوراق فارغة للرسم. |
Her gün bir saat yürüyüş yapmamı iki saat resim çizmemi üç saat piyano çalmamı ve en kötüsü ise dört saat tekrar yapmamı istiyor. | Open Subtitles | تريدني أن أسير كلّ يوم ساعة ساعتان للرسم درس بيانو لـ3 ساعات |
resim derslerini seçersen haftada 16 saat ders alabilirsin. | Open Subtitles | ،إن كنت تريد الاستمرار في الرسم . يمكنك أخذ مقررهم ذو الـ 16 ساعة في الإسبوع للرسم |
Tam manasıyla çöle bırakılan biriydi. Renan'la ilk tanıştığımız zamanlar, çoğunlukla kroki deftere resim yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كان حرفيا ملقي في الصحراء عندما قابلته لأول مرة كان يقوم بصنع فنه الخاص في كراس للرسم |
resim çizmeyi sevdiğim için açık olduğunu söylüyorum, oysa tek isteğim onu görmek. | Open Subtitles | أتحدث معه عن حبي للرسم ولكني حقا أريد فقط أن أراه |
Tekerlekli sandalye benim için resim yapma ve oyun oynama aracı haline gelmişti. | TED | أصبح الكرسي المتحرك أداة للرسم واللعب. |
iPad'imin kablosuz bağlantısı yok. Sadece Çizim için kullanıyorum. | Open Subtitles | جهازي اللوحي غير مزود حتى بإمكانية الاتصال بالإنترنت، أستخدمه للرسم فقط. |
müzik yaratmakla Sanat eseri yaratmak birbirine paraleldir, çünkü Çizim için güdün yada başlangıç fikrin, karakterindir -- kimi çizmek istediğine yada özgün bir karakter çizip çizmek istemediğine karar vermek istersin. | TED | أن هناك تشابه بين تكوين الموسيقى وتكوين الرسوم لان محرك فكرة الرسم أو فكرتك الأولية للرسم الذي تريد رسمه هي الشخصية الكرتونية التي تقرر أن ترسم أو إن كنت تريد أن ترسم شخصية حقيقة |
Hey,Sanat sınıfına gideceğim Bana model olur musun? Evet. | Open Subtitles | ـ سأذهب للرسم ، هل تكونين الموديل ؟ |
Çıkarımların sırasında poz vermen gerekiyor mu? | Open Subtitles | هل اضطررت إلى الوقوف للرسم أثناء الإقطاع؟ |
Artık çizmeye başlayabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا الذهاب للرسم الآن؟ |
Burada bir parmak boyama istasyonu var ve bir de kıvrık kaydırak. | Open Subtitles | هنالك مكان للرسم بالأصابع ومكان للف الشعر |