Babamın, beni kollarında sıkıştırmış yanan evin içinde alevler arasından kaldırıma doğru koşarkenki yüz ifadesini asla unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسى أبداً النظرة التي على وجه أبي عندما كان يحملني بين يديه ويسرع عبر المبني المحترق حتى خرج للرصيف |
Halkım, benim dışarıya, kaldırıma çıkıp kameraların önünde ağlamamı istiyor. | Open Subtitles | جماعتي يريدون مني الخروج للرصيف والبكاء امام الكاميرات. |
Alarm çalmadan kaldırıma bile çıkamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الوصول للرصيف بدون أن يرن جرس التنبيه |
rıhtıma gittiğimizde onun denizaltıya binmemesini sağlayacaksın. | Open Subtitles | حالما نصل للرصيف تأكّد من أنّه لن يركب تلك الغوّاصة |
rıhtıma git. Teknedeki malzemeleri alıp batır. | Open Subtitles | اذهبي للرصيف و أخرجي معدّاتنا من القارب ثمّ أغرقيها |
Swindon yolcuları, lütfen 2. perona gidiniz. | Open Subtitles | الركاب المتوجهون لسويندون نرجو التوجه للرصيف الثانى |
Çeneni kapamazsan kaldırımın kenarında yavaşlar seni atarım. | Open Subtitles | سوف أتركها للرصيف وأقوم بضربك أنت لا تخرس |
İskeleye kıçınızı kurtarmaya geliyorum yerinde olsam kaşar gibi davranmazdım. | Open Subtitles | لقد ذهبت للرصيف لحمايتكِ لذا لم اكن لاتذمر لو كنت في مكانكِ |
kaldırıma bakan kamera yok, demek ki, kitap teslim kasasını gösteren görüntü yok bu da demek oluyor ki, bombaları patlatan kişiyi bulmamız imkansız. | Open Subtitles | لا يوجد لقطات للرصيف مما يعنى انه لا توجد لقطات لصندوق الودائع الذى يعنى انه لا طريقة لتحديد هوية |
Toplanması için kaldırıma bırakır. | Open Subtitles | تجرها للرصيف لتلتقطها الشاحنات |
kaldırıma doğru yürüdüm ve onu hiçbir yerde bulamadım. | Open Subtitles | خرجت للرصيف و لم اراها فى اى مكان |
Çimlerden çekilin, kaldırıma geçin. | Open Subtitles | أبتعدوا عن العشب، إرجعوا للرصيف |
kaldırıma dikkat. kaldırıma dikkat. | Open Subtitles | إنتبهي للرصيف , إنتبهي للرصيف |
Tabii seni rıhtıma götürüşüm üzerinden sadece iki ay geçtiğini anlaman gerek. | Open Subtitles | بالطبع، يجب أن تفهمي أنّه مرّ شهرين فقط بالنسبة لي من وقت اصطحابي لكِ للرصيف. |
Vardiyadan sonra rıhtıma gideriz. | Open Subtitles | وبعد الوردية، سنذهب سوياً للرصيف البحري. |
Evet, Dobbs beni korursa güneş battıktan sonra rıhtıma gelebilirim. | Open Subtitles | نعم ، ان اعطاني (دوبز) الحماية يمكنني التوجه للرصيف بعد مغيب الشمس |
Swindon yolcuları, lütfen 1 . perona gidiniz. | Open Subtitles | الركاب المتجهون لسويندون فليتوجهو للرصيف الاول |
Sokakta, kaldırımın kenarında bulduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه وجده فى الشارع المجاور للرصيف |
Derhal geminizi iskeleye aktaracağız. | Open Subtitles | سنجر سفينتك للرصيف حالا |