Çoğu kadın, kendini kocaya, çocuklara hazırlamış oluyor. | Open Subtitles | أغلب المستقيمات يقضون الوقت يستعدون للزوج والأطفال والمنزل |
Sadece kocaya söylenebilecek türden sözler sarfediyor. | Open Subtitles | أشياء ينبغي للزوج فقط أن يسمعها |
Silahı kadına çevirince kocanın tek çaresi teslim olmak oluyor. | Open Subtitles | وهو يهدد الزوجة فلا يصبح للزوج أي خيار سوى الخضوع |
Hayır, ama bir kocanın ufak ta olsa bir ipucunu öğrenmeye hakkı vardır. | Open Subtitles | لا , و لكني أعتقد بأن للزوج الحق في أن يأخذ فكرة عن الموضوع |
Aklındaki acılı koca imajına uymadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | ينتعشون أنا آسف فلا أتناسب مع صورتك للزوج المأساوي |
Çifti 5 dolar, ikisi 7 dolar. | Open Subtitles | إنها تكلف 5 دولارات للزوج الواحد و 7 دولارات للزوجين |
Parmağında yüzük yoktu ve bir kocası olduğundan da hiç bahsetmedi. | Open Subtitles | لم تكن تلبس خاتم زواج. ولم يكن هناك أي ذكر للزوج. |
Üç dedektifin, hâli hazırda suç mahallinden ayrılıp kurbanın eski kocasının malikânesine girmesi ve cinayeti işleyen kişinin, eskiden evli olduğu kişi olduğunu düşünmek normal prosedürünüz müdür? | Open Subtitles | هل هو إجراء طبيعي لثلاثة محققين بأن يسرعوا بترك التحقيق بمسرح الجريمة ويذهبون للزوج السابق للضحية |
İkisi de kocasına ait. Ama iki kurbanımız var. | Open Subtitles | كلها تعود للزوج لكن لدينا ضحيتين |
Bu iş için teklif aldığında son kocaya ne oldu sanıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تظن أنه حصل للزوج الأخير... عندما عرض عليها هذا العمل؟ |
Onun yerine kocaya veriyor. Neden? | Open Subtitles | وبدلا من ذلك فهو يعطيها للزوج لماذا؟ |
Polis raporları, kocanın yazılan itirafı bakkal kameralarındaki görüntüler ve hepinizi uyarmak zorundayım tıbbi tetkikçilerin çektiği olay yeri fotoğrafları. | Open Subtitles | تقارير الشرطة، الاعتراف المكتوب للزوج لقطات كاميرا المتجر، و أنا أحذركم صور ساحة الجريمة، كورديليا |
Evlilik gerçekleşince karı kocanın birbirleri için başka bir şey olmaz. | Open Subtitles | عندما يتزوج الزوجين حديثاً لا يكون هناك شيء للزوج والزوجة غير بعضهم |
Sen emlak satıyorsun. Elbette koca için biraz hoppa olacaksın fakat karısı için aşırıya kaçmak istemezsin. | Open Subtitles | انتِ تبيعين عقارات فأنتِ تحتاجين إهتزازات أكثر للزوج بالتأكيد |
Aklındaki acılı koca imajına uymadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | ينتعشون أنا آسف فلا أتناسب مع صورتك للزوج المأساوي |
Biliyorsun, karı ve koca olarak ilk kez sevişeceğiz. | Open Subtitles | تعلمون، وهذا ما سيصبح لدينا أول مرة للزوج والزوجة. |
Havana'nın en zarif Çifti için kadeh kaldırıyorum. | Open Subtitles | نخب للزوج الأكثر أناقة فى هافانا |
Çifti yarı fiyatına 40 papel. | Open Subtitles | نصف الثمن ، 40 قطعة نقود للزوج. |
Çifti yarı fiyatına 40 papel. | Open Subtitles | نصف الثمن ، 40 قطعة نقود للزوج. |
Silah ustası bunu kızının müstakbel kocası için yaptı ve adam bir asilzadenin oğluydu. | Open Subtitles | صانع الأسلحة صنع هذا المسدس للزوج المتوقع ولقد كان ابن نبيل ، صحيح |
Üç dedektifin, hâli hazırda suç mahallinden ayrılıp kurbanın eski kocasının malikânesine girmesi ve cinayeti işleyen kişinin, eskiden evli olduğu kişi olduğunu düşünmek normal prosedürünüz müdür? | Open Subtitles | هل هو إجراء طبيعي لثلاثة محققين بأن يسرعوا بترك التحقيق بمسرح الجريمة ويذهبون للزوج السابق للضحية |
kocasına göstermek için Woomer'lara doğru yola çıkmışlar. | Open Subtitles | ستأخذها لمنزل آل (وورمر) لتريها للزوج |
Mutlu çiftimize bir kadeh kaldıralım. | Open Subtitles | دعينا نرفع كؤوسنا للزوج السعيد |