Kızınız önümüzdeki yedi sekiz saat boyunca benimle güvende olacak. | Open Subtitles | الهدف من كلامي بأنه, تطمن, ابنتك بتكون بأمان معي للساعات القادمة. |
Bu yüzden de önümüzdeki 48 saat boyunca kendine dokunma. | Open Subtitles | كذلك لا يَمْسَّ نفسك للساعات الـ48 التالية. |
Dört saat boyunca vardiya bizim. Aşağı kimse gelmez. | Open Subtitles | نوبتنا هي السارية للساعات القادمة لن يأتي أحد هنا |
İlk üç saat için saatte 25, ama sonra süre arttıkça-- | Open Subtitles | عادة يكون 25 للساعة للساعات الثلاث الأولى |
Birkaç saatliğine acımasız olmam gerekiyor, ve kafein beni sinirli tutuyor. | Open Subtitles | أريد أن أبقى فى مزاج حاد للساعات القادمة فالكافين يبقينى عصبية |
El fenerleri. Saatler için fosforlu kadranlar. | Open Subtitles | المصابيح الكاشفة الأوجه المضيئة للساعات |
Tıpkı İsviçre gibi. Tabii guguklu Saatlere olan tuhaf bağlılıklarının dışında. | Open Subtitles | إنه، حسنا، مثل سويسرا بدون الإنجذاب الغريب للساعات الحمقاء |
Dört saat boyunca vardiya bizim. | Open Subtitles | نوبتنا هي السارية للساعات القادمة لن يأتي أحد هنا |
Şimdi tüm yapmam gereken, önümüzdeki sekiz saat boyunca, oraya konsantre olmak. | Open Subtitles | الآن كل ما يجب أن أفعله هو التركيز على المنطقة للساعات الثمان المقبلة |
Üç saat boyunca, nöronların bombardımanını önleyecek. | Open Subtitles | سيمنع النوبات العصبيّة الخاطفة للساعات الثلاث المقبلة |
Gelecek 3 saat boyunca hızlı nöron alevlenmelerini baskılar. | Open Subtitles | سيمنع النوبات العصبيّة الخاطفة للساعات الثلاث المقبلة |
Önümüzdeki birkaç saat boyunca, senden etkileyici olmanı, bilgili olmanı ya da ilginç olmanı beklemiyorum. | Open Subtitles | للساعات القليلة القادمة لا أحتاج لأن تكون جذابا |
Önümüzdeki 8 saat boyunca çeneni kapayacagina dair söz vereceksin. | Open Subtitles | وهو أن تقوم بغلق فمك للساعات الثمان القادمة |
Son 3 saatte herhangi bir arama kaydınız bulunmuyor. | Open Subtitles | ليس لدينا أي سجل عن أي اتصال للساعات الثلاثة الماضية. |
Fakat sizleri son birkaç saatte olanlar ve önümüzdeki tehlike hakkında bilgilendirmek gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكني شعرت بأنه مهلك لتحضيركم جميعاً على الأحداث للساعات القليلة الماضية والأزمة الأكبر التي نواجهها في الأفق |
Otelin son 72 saatte kaydedilen güvenlik kamerası kayıtları. Sağ ol. Becky bu işte yalnızca üç aydır çalışıyormuş. | Open Subtitles | تسجيل كاميرات المراقبة للساعات ال72 الماضية. شكراً. أقصد أن بيكي بدأت وظيفتها منذ ثلاثة أشهر فقط. |
Birkaç saatliğine burada kalmanı istiyorum ondan sonra her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | أريد منكِ البقاء هنا للساعات المُقبلة عندئذ، سأُخبركِ كل شيء |
Birkaç saatliğine tabii. | Open Subtitles | للساعات القليلة القادمة |
El fenerleri. Saatler için fosforlu kadranlar. | Open Subtitles | المصابيح الكاشفة الأوجه المضيئة للساعات |
Saatlere karşı özel bir ilgim var. | Open Subtitles | انا من النوع الذى لدية شىء للساعات |
Bu uyarı küçük tekneler için önümüzdeki dört saat için geçerlidir. | Open Subtitles | هذا التحذير فعال لكل المراكب الصغيرة للساعات الأربع القادمة |
- Çünkü gelecek birkaç saat içinde hala dünyadaki en zeki birkaç insandan biriyim. | Open Subtitles | لأنه للساعات الماضية كنت الأذكى بين الأحياء |