"للسجناء" - Translation from Arabic to Turkish

• mahkûmların
• mahkumlar
• mahkumların
• Mahkumlara
• tutsaklara
• mahkûmlar
• hapishane
• Mahkûmlara
• suçlular

mahkûmların bir çeteye gruba veya tarikata mensup olduklarını belirtecek bir örnek kıyafetler ya da şapkalar takmalarına artık izin verilmeyecektir.
لن يُسمح للسجناء بارتداء ملابس موحدة أو أغطيةً للرأس بُغية إظهار انتمائهم لجماعةٍ معينة، أو عصابة, أو طائفةٍ دينية.

mahkûmların büyük çoğunluğu sadece birkaç gün önce Naziler tarafından batıya, Almanya içlerine sürülmüştü.
الأغلبية العُظمى للسجناء كانت قد زحفت بعيدا عن طريق النازيين قبل أيام فقط غرباً نحو الرايخ

Telefon konuşmaları ayda 45 dakikayla sınırlı iken, diğer mahkumlar ayda 300 dakika arama yapabiliyor.
يمكن حصر طول المكالمة الهاتفية ليصل إلى 45 دقيقة في الشهر، مقابل 300 دقيقة للسجناء الآخرين.

En önemlisi de HYB ziyaretleri temassız yani mahkumların, aileleri ile sarılmalarına bile izin verilmiyor.
وعلاوة على ذلك، تقوم الزيارات على عدم الاتصال، يعني أنه لا يتم السماح للسجناء حتى بمعانقة أسرهم.

Gözetleme kulelerinin baskısı askerlerin nöbet tuttuğu, Mahkumlara nişan alarak, onları öldürmeyi düşünmek can sıkıntısından öte birşeydi.
هذا العالم المغلق تَحُدّه المَراقب، حيث يراقب العساكر حسن هيئة المعسكر،‏ وبنادقهم للسجناء بالمِرصاد،‏

Bu adam kampa gelen tutsaklara talimatları okuyor.
هذا الرجل يقرأ التعليمات للسجناء لدى وصولهم

Evet, mahkûmlar için bir hikâye seçme, okuma ve kaydetme süreci çok zorlayıcı olabilir.
حسنًا، عملية اختيار القصص وسردها وتسجيلها من الممكن أن تصبح تحديًا للسجناء.

hapishane ve cezaevi kültürümüzü değiştirmemiz gerekli, özellikle gençler için.
نحتاج لتغيير الثقافة الموجودة في المعتقلات والسجون، خصوصاً للسجناء اليافعين.

mahkûmların kendi hikâyelerini dinliyorum, çünkü iyi insanların neden kötü şeyler yaptıklarını öğrenmek istiyorum.
استمع للسجناء يروون قصصهم لأنّني أريد أن أعرف لماذا الناس الصالحيين يفعلون أشياء سيئة.

Burada mahkûmların ellerini paraya sürmelerinin yasak olduğunu biliyor muydun?
أكنتِ تعلمين بأنه غير مسموح للسجناء حمل المال هنا؟

O zaman bir memur ve mahkûmların oralarının resimlerini çekiyor.
اذا انه احد العاملين بالسجن و يقوم بالتقاط صورا للسجناء هذا افضل بكثير

mahkumlar için kesinlikle bitti, ama herşey bitince, Generalim... hepimiz aynı Avrupa içersinde yaşamak zorunda olacağız.
بالنسبة للسجناء مؤكدا انتهت ولاحقا سيكون الكل يا جنرال وفيما بعد سنضطر ان نعيش كلنا فى اوروبا

Davada taraf tutamazsınız. mahkumlar için yapılmış bir hapishane.
لا يمكنك وضع مكان في المحاكمة إنة مجرد سجن للسجناء

Davada taraf tutamazsınız. mahkumlar için yapılmış bir hapisane.
لا يمكنك وضع مكان في المحاكمه انه مجرد سجن للسجناء

Kontrolü ele almak için mahkumların askıya alınan rutin çalışma ve hakları yarın sabahtan itibaren geri verilecektir.
فترات التمرين المعتادة للسجناء والإمتيازات الأخرى التى تم إيقافها . خلال العمل سيتم إعادتها من صباح الغد

Bu arada, ben de diğer mahkumların yanına dönmeliydim.
في غضون ذلك كان عليّ الإنضمام مجدّداً للسجناء

Başka Mahkumlara sinyal verdiğimizi sanıyordu.
كان يظن أننا نستعملها للإشارة للسجناء الآخرين

- Buradaki tutsaklara ne oldu?
ماذا حدث للسجناء الذين كانوا هنا المصنع

mahkûmlar içinse çocukları için bir ebeveyn olarak bir şeyler yapabileceklerinin kanıtıdır.
وتظهر للسجناء أنه يمكنهم تقديم شيء لأطفالهم كآباء.

Örneğin, politik suçlular için Ruslar tarafından kurulan merkez hapishane Stasi tarafından devralındı ve Komünizm sona erene dek kullanıldı.
على سبيل المثال، السجن المركزي للسجناء السياسيين، والذي أسسه الروس سيطر عليه الستاسي واستخدم حتى نهاية الشيوعية.

Üzgünüm. Veremem. Mahkûmlara yasak.
المعذرة، ليس بإستطعاتى لا يسمح للسجناء بهذا.