"للسفير" - Translation from Arabic to Turkish

    • Büyükelçi
        
    • büyükelçisine
        
    • Büyükelçisi'
        
    • elçisine
        
    • Büyükelçiye
        
    • büyükelçinin
        
    Gratnik, Büyükelçi'ye tehdit mektupları yolluyordu. Open Subtitles جراتنيك كان أرسل للسفير بعض رسائل التهديد
    Yeni Büyükelçi olmaya niyetli. Open Subtitles وقال انه سوف يذهب للسفير الجديد
    Amerikan büyükelçisine haber vermeliyim Bunu durdurabilir. Open Subtitles أحتاج إلى الحصول على كلمة للسفير الأمريكي. وقال انه يمكن وقف هذا.
    O geceyi hatırlıyorum. Trakya Büyükelçisi'yle içki içmiştik. Open Subtitles أتذكر تلك الليلة، وتقديم الشراب للسفير التراقي
    Büyükbabam bir mektup yazdı. Fransız elçisine değil. Adama. Open Subtitles جدي كتب رسالة . ليس للسفير الفرنسي ، بل للرجل
    Parti, Büyükelçiye hem veda ve hem de masum bir adamı akladığı için bir teşekkür partisiydi. Open Subtitles الآن، الحفل كان وداع للسفير وشكر لتبرئة سمعة هذا الرجل
    İspanyol büyükelçinin kullandığı sözcük tam olarak bu değildi. Open Subtitles حسناً, هذه بالتأكيد ليست كلمه تستخدم للسفير الاسباني
    Demek Büyükelçi'nin sihirli dokunuşu bu. Open Subtitles إذن هذه كانت اللمسة السحرية للسفير
    Ben Büyükelçi Kelly'nin dostuyum. Open Subtitles انا صديقة مقربة للسفير كيلي
    Aslına bakarsan Sophie ile Büyükelçi "eski dost" olmasalar orada olacaktık. Open Subtitles حسنٌ، لكنا كذلك إن لم تكن (صوفي) صديقة قديمة للسفير
    Büyükelçi Fanshawe'ye, ekibini bu masum çocuğun hakları için görüşme yapmak üzere ta buraya, Santa Barbara'ya kadar getirdiği için teşekkür ederiz. Open Subtitles (وكل الشكر للسفير (فانشاو لجلبه كلّ فريقه إلى هنا "إلى "سانتا باربرا
    Türk büyükelçisine Kemal'le ilgili yazdığın doğru mu? Open Subtitles هل ذلك صحيح بأنكِ كتبتِ للسفير التركي بشأن "كمال"؟
    Paris'e dönüşümüzde İspanyol büyükelçisine teslim edileceksiniz. Open Subtitles ستسَلَّم للسفير الإسباني في عودتنا إلى "باريس".
    - Ama Floransa büyükelçisine bel bağlayamayız değil mi? Open Subtitles وكيف افسر للسفير الفلورنسي؟
    Sabah Hollanda Büyükelçisi'ne açık kalp ameliyatı yapacağım. Open Subtitles سأقوم بعملية قلب مفتوح للسفير الهولندي صباحاً
    Sovyet Büyükelçisi için bir davet veriyor. Open Subtitles ستقيم حفلة إستقبال للسفير السوفييتي
    Tayland Büyükelçisi'nin yardımcısı. Open Subtitles وهو مساعد للسفير التايلاندي
    Japon Dışişleri Bakanı Togo Moskova'daki elçisine, ümitsizlik içinde tel çekti: Open Subtitles سارع وزير الخارجية (توجو) يائساً بأرسال :برقية للسفير اليابانى فى (موسكو) جاء فيها
    Suriye Büyük elçisine mi? Open Subtitles للسفير السوري؟
    ..Büyükelçiye danışmanlık yapmak üzere yanında olacaklar. Open Subtitles سوف يكونوا متاحين للسفير كمستشاريين.
    Büyükelçiye yazan kardeşiniz Leydi Edith'miş. Open Subtitles كانت أختكِ، الليدي "إيديث"، التي كتبت للسفير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more