Çıktığı son görevi dinlemek isterim. | Open Subtitles | ـ للسماع عن مهمته الأخيرة ـ لابد أن أكتب تقريرا |
Yani ben içki içmeye bile gitmiyorum. Sadece müzik dinlemek istiyorum. | Open Subtitles | أعنى , أنا حتى لا أتناول الشراب فقط ، للسماع إلى الموسيقى. |
- 4 kez. Eski karılarımı mı dinlemek istersin yoksa Bishop'ı mı? | Open Subtitles | أأنتم هنا للسماع عنهن أم عن "بيشوب"؟ |
Kendini ne zaman konuşmak için hazır hissedersen ben her zaman dinlemeye hazırım. | Open Subtitles | كل ما أقوله هو إنّكِ حينما تريدين النكلم عن الأمر فأنا مستعدة للسماع |
Buraya beni görmeye, verdiğimiz bu savaşı, bu kavgayı dinlemeye geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. | Open Subtitles | لذا أريد أن أشكركم جمعياً على حضوركم اليوم لرؤيتي، للسماع حول هذه المعركة في هذه الحرب التي نخوضها |
duyması çok sinir bozucu biliyorum ama her şey mümkün. | Open Subtitles | أعلم أنه هذا أمر موتّر للسماع لكن كل شيئ محتمل |
Bu davanın hızlı görülmesini kabul ettiğinizi duymak için gerçekten sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا قلق جداً للسماع عن هذه القضية التي وافقت فيها علي التعقب السريع |
Sal senin parayı kaybettiğini duyunca çok bozuldu. | Open Subtitles | سال خائبة الأمل جدا للسماع فقدت ذلك المال. |
Eski karılarımı mı dinlemek istersin, yoksa Bishop'ı mı? | Open Subtitles | أأنتم هنا للسماع عنهن أم عن "بيشوب"؟ |
Seni dinlemek istediğini söyledi. | Open Subtitles | انهم مستعدون للسماع إليك |
Beni dinlemelisin! İşin dinlemek değil! | Open Subtitles | لست هنا للسماع لا وقت لدي |
Onu dinlemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لست مضطره للسماع لها |
- Onu da dinlemek zorunda değilim. | Open Subtitles | و لا أحتاج للسماع له |
Ben de onu dinlemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | واتطلع للسماع عن هذا الأمر |
Bira içip beysbol dinlemeye çalışma derseniz... | Open Subtitles | حسناً لو أستدعيتي للسماع للعبة الأشبال وشرب بيرة العمل حينها |
Ben daha çok dinlemeye meyilliyim. | Open Subtitles | أنا متحمس جدا للسماع منكِ |
Burada CM Punk röportajı dinlemeye çalışıyorum ya. | Open Subtitles | وانا هنا احاول للسماع لمقابلة (سي ام بانك) |
Ve ben nihayet dinlemeye hazırım. | Open Subtitles | ...وأنا أخيراً مستعد للسماع |
Annemin hayatını mahvettiği birinden bir şeyler duyması lazım, yani senden. | Open Subtitles | هي بحاجة للسماع عن أمي من شخص حياته تحطمت بشدة منها، أي.. أنت |
Düşünceye adanmış tüm insanların bu vakıfları duyması için bir şans. | Open Subtitles | مخصصة لفكرة أنّ كلّ الناس يستحقون فرصة أخرى للسماع حول المؤسسات "مرحباً في برنامج "ثوت فور يور ثوت |
- Senden duyması gerekiyor. | Open Subtitles | يحتاج للسماع منك |
Müzikal Vakıf fikrinizi duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا متحمس للسماع عن فكرة الموسيقى الخيرية |
Saraydaki hizmetçilerin çoğu sizden duymak için toplandı. | Open Subtitles | معظم خدم القلعة تجمعوا للسماع منكِ. |
"Fiona'nın yaptıklarını duyunca, üzgün bir kız oldum." | Open Subtitles | لقد كنت بنت حزينة للسماع عن فيونا |