Prens yaşı geldiğinde kontrolü eline alır. | Open Subtitles | الأمير سيتقلد الحكم عندما يصل للسن المناسب |
Oğlunuza, yavrunuza bakıp da onun artık genç denecek yaşı geçtiğini fark etmek bir baba için evlere şenlik bir andır. | Open Subtitles | تعرفون انها لحظة أحتفاء كأب عندما تنظر الى ابنك طفلك وتدرك بأنه قد وصل للسن الذي لم يعد يطلق على نفسه صغير |
Ve biz yaşı hesaba katmıyoruz. | Open Subtitles | ونحن لا نعطي استثناء للسن |
Ön koldaki fleksor ve ekstensor kasları yaşa göre fazla gelişmiş. | Open Subtitles | المرونة والتمدد في العضد مفرط النمو بالنسبة للسن |
Sanırım artık hayatının o kısmını keşfettiğin yaşa geliyorsun. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد أنك وصلت للسن لتكتشف هذا الجزء من حياتك |
Pek çok diğer hastalık bu özelliği taşımıyor. Burada görüyorsunuz: Botsvana ve Mısır'da yaşa göre ölüm oranları grafiği. | TED | و هو الأمر الذي لا يتسبب فيه العديد من الأمراض الأخرى. يمكنكم أن تروا هنا: هذا رسم بياني لمعدلات الوفيات وفقاً للسن في بتسوانا و مصر |
Her bölgenin yaşa ve sosyoekonomik gruplara göre dağılımını gösteriyor. | Open Subtitles | -يشطر منطقتكم وفقا للسن والانتماء الاجتماعي والاقتصادي |
Engelsizler içinse, üç yaşına geldiklerinde başka yollar gözüküyordu. Başka kurumlara gönderiliyorlardı ve sonra da bir başkasına. Cinsiyet ve yaşa göre ayrıldıktan sonra, kardeşlerinden keyfi bir şekilde ayrı bırakılıyordu. Hatta bazı durumlarda elveda demelerine bile izin verilmeden. | TED | و لأؤلئك الغير مصابين بالإعاقات، يتم تحويلهم في سن الثالثة لمؤسسة أخرى، و في سن السابعة، إلى أخرى. و يفصلون تبعًا للسن و الجنس، و يفصلون تعسفيًّا عن إخوتهم، دون اعطائهم فرصة لتوديع بعضهم البعض في معظم الأحيان. |