turizm bunlardan sadece bir tanesi, bunun yanı sıra medya ve eğitim de var. Merak ediyor olabilirsiniz, turizm gerçekten bir şeyleri değiştirebilir mi? | TED | السياحة كانت واحدة منها، كما كان الإعلام والتعليم أيضًا، قد تتساءلون، أحقًا ذلك، أيمكن للسياحة أن تحدث فرقًا؟ |
firmamiz cabuk bir sekilde Yong San uluslararasi is alanina girmeli, finans ve turizm konusuyla ilgili bir kompleks insa etmeliyiz. | Open Subtitles | لبناء قاعدة مالية للسياحة اليس هذا الامر صغير لتدخلنا فيه؟ |
Bu, İsrail turizm Bakanlıgı'ndan Yuram Ben Shulhai. | Open Subtitles | وهذا يورين بين شولهاي من وزارة الإسرائلية للسياحة |
- Turistlere göre bir yer değil. | Open Subtitles | ليس مكاناً للسياحة |
- Turistlere göre bir yer değil. | Open Subtitles | ليس مكاناً للسياحة ! |
Gezmeye, içmeye, her neyse eminim yakında ortaya çıkar. | Open Subtitles | ربما يكون قد ذهب إلى لندن ايا كان للسياحة والشرب |
Gitmeme mi izin verecek? | Open Subtitles | للسياحة أوروبا لمدّة شهر؟ مستحيل |
Ucuz turizm için kötü şöhreti olan bir yer, daha önemlisi; tam bir uyuşturucu bölgesi. | Open Subtitles | انه مكان سيئ السمعة بالنسبة للسياحة منخفضة التكاليف والاكثر اهمية تجارة المخدرات |
Ayrıca Kenya'daki bir köyde gördüm. O köy de şimdi yakınında bulunan ve uzun zamandır fark edilmeyen doğa harikası bir gölün ulusal turizm noktası haline gelmesi sayesinde ekonomik olarak gelişiyor. | TED | ظهر التسوق في قرية في كينيا وهي تمتلك اقتصادًا هائلًا، بسبب بحيرة جميلة لكن غير معروفة أصبحت الآن مكانًا للسياحة البيئية الوطنية. |
Bir keresinde turizm seminerinde yemiştim. | Open Subtitles | لقد جرّبته ذات مرّة في مُؤتمر للسياحة |
Toprak had safhada iyi. (Gülüşmeler) Yeni bir turizm türü bile icat ettik; | TED | التربة فيها جيدة للغاية. (ضحك) لقد اخترعنا نوعاً جديداً للسياحة. |
MEXICO CITY.MEXICO MEXICAN TURİZM BÜROSU hayır | Open Subtitles | ... .المكسيك الكتب الإداري للسياحة لا |
Gezmeye geldik. | Open Subtitles | جئنا فقط للسياحة |
Gezmeye geldik. | Open Subtitles | جئنا فقط للسياحة .... |
Gitmeme mi izin verecek? | Open Subtitles | للسياحة بأوروبا لمدّة شهر؟ مستحيل |