Bu durumda arabayı kontrol etmek için direksiyonda kesinlikle yapmak isteyeceğiz şey budur. | TED | وهذا بالضبط ما تريد القيام به على عجلة القيادة للسيطرة على السيارة في هذه الحالة. |
Bunu yaparsa dünyadaki tüm zihinleri kontrol etme gücüne sahip olacak. | Open Subtitles | وإن قام بهذا، سيكون لديه القدرة للسيطرة على كل عقل بالعالم |
Ceza kanunu ve polisi koyarak neden olduğu merkez ve çevre kontrolü için çalışması, dinamik küresel hammadde piyasasının felaket bir tarifidir. | TED | ولهذا السبب فإن وضع القوانين الجنائية والشرطة في جميع الجهات كمحاولة للسيطرة على سوق السلع العالمية النشط ما هي الا وصفة للدمار. |
Örneğin, saldırganın kurbanlarını bıçaklamadan önce vuruyor olması durumu hızlı ve etkili bir şekilde kontrol altına almaya ihtiyacı olduğunu gösterir. | Open Subtitles | على سبيل المثال, واقع ان المجرم يطلق النار على ضحاياه يشير الى انه يحتاج الى وسيلة سريعة وفعالة للسيطرة على الموقف |
Sorun, hasarı kontrol altına almak için, neler yapabileceğimizi anlayabilmek. | Open Subtitles | المشكلة هي محاولة إيجاد طريقة للسيطرة على الضرر الذي ألحقناه |
Şimdi de ben buna Dünya'yı ele geçirme görünüşü diyeceğim. | Open Subtitles | اه. الان، هذا ما اسميه الشكل المناسب للسيطرة على العالم. |
GETTOYU ELE GEÇİRMEK İÇİN SAVAŞMALARI GEREKTİĞİNİ BİLİYORDU. | Open Subtitles | يتوجب عليهم القتال للسيطرة على الحي اليهودي |
Şirketi kontrol etmenin 2000 hisse uzağında olduğumuzu biliyorsundur. | Open Subtitles | تعلمين ان لدينا 2000 أسهم نقصاً للسيطرة على شركتنا الآن |
Bu taklit edilmiş bir vücut ve vücudu kontrol etmek için taklit edilmiş bir sinir sistemi ile insanı taklit etmek. | TED | إنها محاكاة البشر عن طريق محاكاة الجسد ومحاكاة الجهاز العصبي للسيطرة على ذلك الجسد |
Broly'i rahatça kontrol etmek için bilim adamlarına bir alet geliştirttim. | Open Subtitles | لم يكن لدى أى اختيار , سوى الاتفاق مع العلماء لايجاد وسيله للسيطرة على قوته |
Üremesini kontrol etmek için genleriyle oynandı. | Open Subtitles | هذه الذبابة تعرضت للإشعاع و ذلك للسيطرة على نشرها |
Köşede oturman tedbirli olduğunu gösterir. Çevreni kontrol etme ihtiyacı. | Open Subtitles | زاوية المقعد تخبر أنّك مُحتَرِس ومحتاج للسيطرة على بيئتكَ |
Müşterilerimize duygularının her yönünü kontrol etme fırsatını vereceğiz. | Open Subtitles | سوف نتيح للزبون الفرصة للسيطرة على كل جانب من جوانب حياته العاطفية |
Kızıl ejderhaları kontrol etme gücüne sahip olmalı. | Open Subtitles | يفترض أنه يملك القوة للسيطرة على التنينات الحمراء |
Bir arkadaşının hayatı krallığın kontrolü için karşı kuvvet mi? | Open Subtitles | حياة صديقك مقابل القوة للسيطرة على المملكة ؟ |
Bir arkadaşının hayatı krallığın kontrolü için karşı kuvvet mi? | Open Subtitles | حياة صديقك مقابل القوة للسيطرة على المملكة ؟ |
Halkın tepkisini kontrol altına almak için bir plân yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا وضع خطة محكمة للسيطرة على رد فعل الرأي العام. |
Ve etanol hakkında dinlediğiniz önceki konuşma, bana göre, mısırın son zaferidir. Bu -- (alkışlar) mısırın dünyayı ele geçirme planlarının bir parçası. | TED | والحديث الذي سمعتموه باكرا اليوم عن الإثانول لي هو الانتصار الأخير للذرة ضد المنطق السليم إنه جزء من خطة الذرة للسيطرة على العالم |
O dışarıdan geldi, Dan, kasabanı ele geçirmek için. | Open Subtitles | اتى الى هنا من الخارج, يا دان, للسيطرة على مدينتك. |
Tetikleme mekanizmasını kontrol etmenin bir yolunu bulmadıkları müddetçe. | Open Subtitles | إلا إذا عثروا على وسيلة للسيطرة على الية التفجير |
Ve başardım, çünkü... sizin cinsinize hükmetmek, cinsimin öcünü almak için doğduğumu biliyordum. | Open Subtitles | ونجحتلأن... . أنا معروفة دائماً بفطرتي للسيطرة على جنسك و الثأر من جنسي. |
O Rita Repulsa, evreni kontrol etmeye çalışan galaksilerarası bir büyücü. | Open Subtitles | هذه ريتا ريبولسا ساحرة من بين المجرات ولديها نزعة كبيرة للسيطرة على الكون |
Ki bu da en az Yeşilin senin böceğini bulunduğu eti kontrol etmesi için ayarlaması kadar önemli. | Open Subtitles | والذى بسهولة مهماَ. كما أن الخنفساء الخضراء تمهيداَ للسيطرة على اللحوم من الداخل. |
Bu inanılmaz, benim şirketimin kontrolünü ele geçirmene izin vermem. | Open Subtitles | هذا أمر مخجل لن أعطك الفرصة ! للسيطرة على شركتي |
Şu kırmızı kristal zamanlayıcıyı kontrol ediyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذه البلورة الحمراء تبدو للسيطرة على التوقيت. |
Arkadaşlarını ve ailesini kontrol altında tutmak için parasını kullandı. | Open Subtitles | كان يستخدم ثروته للسيطرة على أصدقائه وعائلته |