Hızlıca bir ara, millet. Güzel, Pakistan'a özgü etler var, Bayan Segal verdi. | Open Subtitles | هناك بعض الاكل الباكستاني اللطيفِ شرائح لحم وجبن هناك، انحناءة احترام للسّيدة سيجال |
Bu yüzden size Bayan Rafferty'ye 10 şilin 6 peni ödemenizi emrediyorum. | Open Subtitles | آمرك بموجب هذا أن تعيد للسّيدة رافيرتي عشرشلناتوستة بنسات. |
Evet. Bayan Newton'a mesajım var. | Open Subtitles | نعم لدي رسالة للسّيدة نيوتن |
Bayan Mitchell'in gelecekteki yaşamında bir yeri var mı? Sanırım bunu konuşmak istemiyorsun. | Open Subtitles | وهل هناك مستقبل للسّيدة (ميتشيل) في حياتك؟ |
Merak ettiğim şey gelecekteki yaşamında Bayan Mitchell'e yer olup olmadığıydı. | Open Subtitles | هل هناك مستقبل للسّيدة ميتشيل) في حياتك؟ ) لا. |
Bayan Florrick'in özel hayatını mı kurcalıyoruz? | Open Subtitles | هل سنخوض فعلا (في حياة الخاصّة للسّيدة (فلوريك |
Madem öyle, hoşça kalın hanımefendi. Bayan Doubtfire'a selamlarımı iletin. | Open Subtitles | إذًا، وداعًا سيّدتي، وبلّغي تحيّاتي للسّيدة (داوتفاير). |
Şimdi, bir vasiyetnamede Bayan Ashbaugh'a 24 milyon dolarlık menkul mal miras kalmış. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}الآن واحد سوف يرث الـ24 مليونًا في المُمْتَلَكَات الخاصة للسّيدة (آشباو). |
Şirketimiz, bunu Bayan Loeb'e jest olsun diye yapıyor. | Open Subtitles | (شركتنا تعملها كـ معروف للسّيدة (لوب |