Sence benim jürimde bir gay karşıtının olması dikkati çeker mi, serbest kalabilir miyim? | Open Subtitles | أذاً أنتَ تَعتَقِد لأنَ مُحَلِفاً في مُحاكمَتي أطلقَ تَعليقاً مُناهِضاً للشواذ يُمكنُ أن يُطلقَ سَراحي؟ |
Ayrıca içine girmeden barın normal bir bar mı, yoksa bir gay bar mı olduğunu anlayamıyorum. | Open Subtitles | ولا يمكنني التمييز إذا كانوا حانات للشواذ قبل أن أدخل |
Dünyanın en kötü eşcinsel radarına sahip olduğu için aklıma kazındı. | Open Subtitles | إنها مشهورة جداً أنها كانت في أسوء موعد للشواذ على الإطلاق |
Ağustos 2004'te bir arkadaşım beni bir eşcinsel partisine çağırdı. | Open Subtitles | فى أغسطس 2004 دعانى صديق إلى حفلة للشواذ |
Hala daha bir gey gibi görünüyor. Hey, Stan, köpeğin son zamanlarda, herhangi bir gey yürüyüşüne katıldı mı? | Open Subtitles | هيه ستان، هل شارك كلبك في أي مظاهرات للشواذ مؤخَراً؟ |
Bayan Knope bu gey davasını desteklemediğini iddia etmesine rağmen aynı gece The Bulge adlı bir barda gey evliliğini desteklemek üzere düzenlenmiş olan bir partide onur konuğu oldu. | Open Subtitles | تدعي بأنها لم تكن تدعوا لقضية الشذوذ وفي الليلة الأخرى كانت ضيفة الشرف المؤيدة في تجمع للشواذ |
Chris Maxxie'ye, bu akşamki gay gecesine gideceğimize söz verdi. | Open Subtitles | كريس وعد ماكسي، نحن ذاهبون إلى سهرة للشواذ |
Büyük gay gecesi var. Elemanlarla birlikte. Elemanlar? | Open Subtitles | آسف، يا صاحبي, سهرة كبيرة للشواذ الليلة انا والشباب |
Biliyorum ama gay çiftler için bekleme sırası orada. | Open Subtitles | .نضع اوراقنا انا اعرف, ولكن هنالك صف للشواذ |
- Bir ünlüler konseri yapmalısın. Hani o gay adamın yaşlı gaylerin yararına yaptığı gibi. | Open Subtitles | يجب أن تقيم مسابقة للمشاهير ، مثلما فعل ذلك الشاذ ليعود ريعها للشواذ الكبار |
Hayır, gay bar değil. Çekici erkekler kadar çekici kızlar da var. | Open Subtitles | لا إنه ليس ببار للشواذ, هنالك الكثير من الفتيات الجميلات و الشباب الجميلين |
Erkek arkadaş kıyafetlerini yakmak antik çağlardan beri muhteşem bir eşcinsel törenlerinden biri olmuştur. | Open Subtitles | إحراق ملابس الحبيب كانت طقوس رائعه للشواذ منذ الأزل |
Saldırgan, sadece Londra'nın eşcinsel hamamının yakınında bulunan kırmızı killi yoldan geçmiş. | Open Subtitles | هذا المتطفل وقع في وحل أحمر والذي لا يتواجد إلا بقرب حمامات لندن للشواذ رائع، هولز |
Nedir burası, bir tür eşcinsel barı falan mı? | Open Subtitles | ما هذا إذن , أهذا مكان للشواذ أم ماذا؟ |
Daha önce bir gey barda bulunmadım da. | Open Subtitles | إنه فقط بانني لم اذهب من قبل لحانة للشواذ |
Craig Pickett kaybolduğu gece gey bardaymış. | Open Subtitles | كريغ بيكيت كان في حانة للشواذ في ليلة فقدانه |
Üniversitedeyken bir gey barda çalışırken takmışlardı çünkü erkek memelerimi ekstra para için gösteriyordum. | Open Subtitles | استحقيته في الكلية عندما عملتُ في حانة للشواذ وكنتُ أريهم ثدييّ الرجالي من أجل مال إضافي. |
Bizler Ulusal eşcinseller Birliği Şikago şubesindeniz. | Open Subtitles | اننا من الجمعية القومية للشواذ و السحاقيات المحترفين |
Benim dünyam bir lezbiyen düğünü. | Open Subtitles | العالم هو عبارة عن حفل زفاف للشواذ |
Yazın, Geyler arasında istiridye kabuğu soyarken içmiştim. | Open Subtitles | أنا بدأت التدخين فِىَ صيف العام الذى تم التخلص منيّ فيه للرحلة للشواذ |
Üzümü ye bağını sorma. Ordudaki ibneler gibi. | Open Subtitles | لا تسأل ولا تُجِب مثل ما يُقال للشواذ في الجيش |
Belki evlilik sadece geylere özgü değildir. | Open Subtitles | ربما الزواج ليس محصوراً فقط للشواذ |
Geylerin orduda açıkça hizmette olma hakkını savunmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أناضل للسماح للشواذ بالخدمة التطوعية للجيش |
"Coming In" den Violet Mufdaver resmetti ve iğrenç homoseksüel davranışlar için yeniledi ve kampanyada hangisini kullanacağımızı seçmekte zorlanacağımız sunum için şimdi. | Open Subtitles | فايوليت مفدافر ليصوروا التمرد والأخلاق الغير انسانية للشواذ والحملة المهمة التي اردنا ان نقدمها |
Üçümüz de Glee kulübündeyiz, yani eşcinsellere devamlı şarkı söylüyoruz. | Open Subtitles | حول الغناء من أجل ناس شاذة حسنا, هنالك ثلاثة منهم في النادي لذلك نحن نغني للشواذ طوال الوقت |