Ama tuhaf olan şu ki görünüşe göre bu kadın bir sabır modeliydi. | Open Subtitles | ولكن الشئ الغريب ايها السادة, هو ان, هذه المرأة كانت ظاهريا نموذجا للصبر, |
Tanrı beni ıstırapla sınamak istediğinde yağdırsaydı başıma her türlü acı ve utanç ruhumun bir köşesinde bir damla sabır bulabilirdim. | Open Subtitles | لو طاب للسماء ان تختبرني باشد البلايا فافسدتني بكل انواع الالالم والعار فوق رأسي العاري .. لوجدت في زاوية نفسي موضع بسيط للصبر |
Bobby, sen tam bir sabır örneğisin. | Open Subtitles | بوبي, أنت خير قدوة للصبر و المثابرة |
sabır Ya Ali sabır oynayacak vaktim yok benim oturup kuskus yiyerek zamanımı öldüremem. | Open Subtitles | لا وقت لدي للصبر وتناول الكسكس. |
"sabır pek çok şey yapabilir." | Open Subtitles | يمكن للصبر فعل أشياء كثيرة |