"للصحافة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Basına
        
    • basın
        
    • basınla
        
    • basının
        
    • Gazetelere
        
    • gazetecilik
        
    • medyaya
        
    • gazeteci
        
    • basından
        
    • Basını
        
    • basında
        
    • gazeteciliğin
        
    • basınına
        
    İzleri saklamak için kurbanları sakatlardık. Basına yazdığımız o gülünç mektuplar. Open Subtitles في تشويه الضحايا لإخفاء الآثار و الرسائل السخيفة التي كتبناه للصحافة
    Onlara, öfkenden kudurduğun için... ..Basına söyleyecek bir neden verme. Open Subtitles لا تعطيهم سبباً ليقولوا للصحافة أن هناك رقاقة على كتفك.
    Tur beni San Francisco'dan New York'a kadar bütün basın noktalarına götürecekti. Open Subtitles الجولة أخذتني من سان فرانسيسكو إلى نيويروك, مع توقف للصحافة طوال الطريق.
    İlk anayasa değişikliğine göre basın, kamu yararına gizli bilgileri yayınlama hakkına sahiptir. TED بموجب التعديل الأول من الدستور، للصحافة الحق في نشر المعلومات السرية إذا كان ذلك لحساب المصلحة العامة.
    Şirketinizin iş para kısmaya gelince ne kadar seçici olduğunu basınla paylaşmayı arzulamam. Open Subtitles وأفضّل ألاّ أعلن للصحافة عن مدى إنحياز شركتكَ عندما يتعلّق الأمر بتوفير النفقات
    basının süpürge konusunu öğrenmesini istemiyorum. Open Subtitles لا أريد للصحافة أن تكتشف أعمال النفاية هذه
    Suçla ilgili bir görünüş var, politik bir görünüş de var, özellikle Beaumont'un Basına açıkladığı görüşlerden sonra. Open Subtitles في الجانب الجنائي هناك مجرم ولكن أيضا الجانب السياسي خاصة بعد تصريحات بومون للصحافة
    Katil olduğunu söyleyenleri ayıklamak için Basına yanlış bilgi verildi. Open Subtitles معلومات خاطئة اعطيت للصحافة لتسكت عن هؤلاء الذين قالوا بانهم امسكوا القاتل
    90 gün boyunca Basına demeç vermeyecek ve hiçbir tapınakta konuşmayacaksın. Open Subtitles .. لمدة 90 يوما ً .. عليك أن لا تصرح بأى شيء للصحافة و أن لا تتكلم فى أى جامع
    90 gün boyunca Basına demeç vermeyecek ve hiçbir tapınakta konuşmayacaksın. Open Subtitles .. لمدة 90 يوما ً .. عليك أن لا تصرح بأى شيء للصحافة و أن لا تتكلم فى أى جامع
    Salon Basına kapalı. Open Subtitles صالة الألعاب الرياضية خارج الحدود المسموح بها للصحافة.
    Ama teknolojinin hükûmetin muhabirlerin haklarını ihlal etmesine izin verdiği gibi basın da teknolojiyi kullanarak kaynaklarını hiç olmadığı kadar iyi koruyabilir. TED ولكن مثلما سمحت التكنولوجيا للحكومة بالتحايل على حقوق المراسلين، يمكن للصحافة استخدام التكنولوجيا أيضاً لحماية مصادرها وحتى بطرق أفضل من ذي قبل.
    Birleşmiş basın birliğinin vermiş olduğu yılın spor yazarı ödülüne geçelim. Open Subtitles لتوزيع جائزة أفضل كاتب رياضى تابع للصحافة الفيدرالية هذا العام
    basın için bir demeç hazırladım... bu gece gitmeden önce bunu onlara vermeni istiyorum. Open Subtitles لقد أعددت بيان للصحافة أريدك أن تعطيه لهم قبل أن تغادر
    Söz konusu beş adam hala basınla konuşmadı. Open Subtitles خمسة الرجال من الاستواجب لا يزالوا لم ينطقوا للصحافة
    Kendini asmak üzereydin. basınla konuşmamalısın. Open Subtitles كِدتِ تكشفين نفسكِ، لا يمكنكِ التحدث للصحافة
    basının mümkün olduğunca rahat çalışabilmesini istiyoruz. Tüm yönlerden 18 metrelik açıklık istiyoruz. Open Subtitles نريد للصحافة والمصورين أن يحصلو على أفضل مساحة ممكنة لذا نطلب مساحة سير 60 قدماً في ثلاثة مواقع
    Gazetelere anlattığınız uydurma hikâyelerden, sırt sıvazlamalarınızdan ve iltifatlarınızdan başka ne verirdiniz? Open Subtitles ماذا ستُقدم بجانب القصص الزائفة للصحافة, والتربيت على الظهر ومثل نوع هذه الكلمات لى ؟
    Morley Safer gazetecilik Okulu'nun "Kendin Yap Kendin Kur" okulu olmasına izin vermeyin. Open Subtitles لا تسمحوا لجامعة مورلي سيفر للصحافة أن تتحول إلى جامعة هوم ديبو للصحافة
    Yayıncı kuruluş fotoğrafı medyaya vermek istiyor. Open Subtitles منتجها يريد أن يعرف إذا كان بإمكانه إعطائها للصحافة
    gazeteci olarak, bir yabancı olarak, şunu öğrendim ki tarafsızlık, sessiz kalmak ve korku iyi tercihler değil, ne gazetecilikte ne de hayatta. TED كـصحفي وكـأجنبي تعلمت أنّ الحياد الصمت، والخوف ليسوا الخيار الأمثل للصحافة ولا حتى في الحياة.
    Şimdilik adını basından uzak tutuyorlar ama bu ne kadar sürecek? Open Subtitles حتى الآن، لم يخرجوا ،اسمك للصحافة لكن لكم من الوقت سيستمر ذلك؟
    Civarda Basını göremiyorum... ama şerif yardımcısının yolda olduğuna garanti verebilirim. Open Subtitles لا أرى أثراً للصحافة لكن أضمن لك أن المحضر في طريقه
    Bu konuyu bildiğimiz ve hiçbir şey yapmadığımız basında duyulursa ne olur? Open Subtitles عندما يصل الأمر للصحافة و يعلموا أنك كنت تعرف ذلك و لم تفعل شيئاً ؟
    Roy Thomson bir gazeteci değildi fakat gazeteciliğin sahip olduğu en yakın arkadaşı oldu. Open Subtitles لم يكن تومسون صحفيا ولكنه كان أفضل صديق للصحافة
    Dünya basınına ev adresinizi verirseniz elimden daha fazlası gelmez efendim. Open Subtitles لا أستطيع فعل شيء يا سيدي، خاصة عندما تُعطي عنوانك للصحافة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more