| Sonra, size Wall Street kodamanlarının bilmenizi istemeyeceği bir kısayol dahil olmak üzere Otoyola geri dönmek için üç yöntem göstereceğim. | Open Subtitles | ثم سأريكم الطرق الثلاثة للعودة للعودة للطريق السريع متضمنة اختصارًا واحدًا لا تريد القطط البدينة بوال ستريت ان تعلموه |
| Bu yolun 15 - 20 mil sonra Otoyola girdiği gözüküyor. | Open Subtitles | على مايبدو من خلالة أصل للطريق السريع بمسافة 15 او 20 ميل اصحيح هذا ؟ |
| Özür dilerim, bir gece Downway'de kalacağım. En hızlı şekilde Otobana nasıl varırım? | Open Subtitles | عذراً , إننى غريب عن المكان ما هو أفضل طريق للطريق السريع ؟ |
| - Otobana çıkmamız gerek. - Hayır! Otobana çıkmak yok. | Open Subtitles | يجب أن نخرج للطريق السريع لا, لا مزيد من الطرق السريعة |
| Bu adam, gece yarısında, dört şeritli bir Otoyol trafiğinin ortasında, hayatımı kaybedebileceğim bir kazadan sonra, beni güvenli bir şekilde hayata döndürdü. | TED | ركض هذا الرجل عبر أربعة مسارات للطريق السريع في منتصف الليل ليعيدني إلى بر الأمان بعد حادث سيارة كادت تتسبب في مقتلي. |
| Otoyol kenarındaki ağacı kestik. | Open Subtitles | لقد قطعنا الشجره من الجهه المقابله للطريق السريع |
| Otobanı buradan kaldırdılar.. | Open Subtitles | كل ساكنيهم انتقلوا للطريق السريع |
| İki trafik ışığından sonra sola, oradan Otoyola çıkış var. | Open Subtitles | إشارتان مروريّتان في الأمام، ثمّ إنعطف يسارً، هناك منحدر يقود للطريق السريع |
| Dinleyin. Otoyola yöneliyoruz, bütün yolu yüksek tempoda gideceğiz. | Open Subtitles | حسناً، أسمعوا، حتى نصل للطريق السريع يجب أن نضاعف الوقت بكل الطريق، تمام ؟ |
| Otoyola çıkana dek bir arada kalmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبقى سوية الى حين وصولنا للطريق السريع |
| Otoyola en yakın çıkışın nerede olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | الا تعرفين ماذا حدث للطريق السريع |
| Hayır, sakin olamam, Otoyola dön. | Open Subtitles | لا.. هذا لن يحدث عد للطريق السريع |
| - Otobana gireceğim. - Delik nerede? | Open Subtitles | حسنا, سوف أعود للطريق السريع لا أستطيع ان أجد الثقب |
| Belki de arabaları kovalamak için Otobana çıkmıştır. | Open Subtitles | لا تعلمين إطلاقاً؟ حسناً, ربما ذهب للطريق السريع لملاحقة السيارات |
| Otobana geri dönüp orada yardım bulmaya çalışmalıyız. | Open Subtitles | علينا العودة للطريق السريع لإيجاد مساعدة هناك |
| Adamın tek yaptığı iş, aşağıdaki Otobana bakıp "Sıkışık" ya da "Sıkışık değil" demekten ibaretti. | Open Subtitles | رجل حياته العملية تتضمن النظر للطريق السريع من أعلى والقول " مزدحم " غير مزدحم " |
| Ama herkes sonunda Otoyol'a gitti. | Open Subtitles | لكنهم جميعهم ذهبوا للطريق السريع في النهاية |
| Annem ve babam, Otoyol'a gittiler. | Open Subtitles | إنهم أمي وأبي ذهبوا للطريق السريع |
| Herkes sonunda Otoyol'a gider. | Open Subtitles | الكل يذهب للطريق السريع في النهاية |
| Şehir merkezinin güneyindeki Santa Monica Otobanı'nı izliyorsunuz şu an. | Open Subtitles | "ما ترونه هنا هي صور للطريق السريع 10 جنوب وسط المدينة" |
| Buradan aşağıya 20 no'lu yola dümdüz gidersin ve otoban tabelasını görürsün. | Open Subtitles | أنت فقط تذهب مباشرة هنا إلى الـ20 وأنت سترى تلك الإشارة للطريق السريع |
| Bütün birimler; şüpheli 710 nolu otoyolun yakınındaki sel kanallarına girdi. | Open Subtitles | جميع الوحدات،المطاردة دخلت تحت سيطرة المد بجوار 701 للطريق السريع |