Sihir olsun ya da olmasın, bu karanlığa izin vermek demek. | Open Subtitles | لا بسحر ولا بدونه هذا إذعان للظلام ولن أقدم على فعله |
Şayet korkmayı seçersek, ...karanlığa karşı zayıf düşeriz. | Open Subtitles | إن كان الخيار هو الخوف، حينها نصبح هدفاً سهلاً للظلام. |
Eğer kalbindeki karanlığa izin vermezsen asla dışarı çıkamaz. | Open Subtitles | اذا سمحت للظلام بداخلك فلن تتمكن من الهرب منه ابدا |
Amcam, bütün imkanlarına rağmen kalbi Karanlık bir yoldaydı. | Open Subtitles | عمي على ما قدمه من انجازات وابتكارات فقد ذهب للظلام بأعماله الجشعة. |
Karanlık ve öfkeli ruhlar öbür tarafa geçmiyorlar, burada kalıyorlar. | Open Subtitles | ،لكنّي لم أعلم ما هو هذه الأشباح الغامضة المظلمة لا تعبر للضوء بل تعبر للظلام |
İyileşebilir yada Karanlığın içinde yok edici bir öfkeye dönüşür. | Open Subtitles | يمكنها أن تشفي أو أن توصل للظلام ولغضب مدمر |
Tüm korkularınızla cesurca yüzleşecek ve inançla önünüze devam mı edeceksiniz ya da üzerinizdeki karanlığa boyun mu eğeceksiniz? | Open Subtitles | هلستواجهخوفكالاكبربشجاعة؟ والتقدم الى الامام بواسطة الايمان او هل ستستلم للظلام في روحك |
Yakında tüm kıta tekrar karanlığa gömülecek. | Open Subtitles | و سريعاً ستعود القارة للظلام الدامس ثانياً |
Erkekler tuvaletinde burayı uzun süre karanlığa boğacak bir yer biliyorum. | Open Subtitles | هنالك بقعة بحمّام الرجال أستطيع بلوغها ونبعث هذا المكان للظلام للوقت الذي نشاؤه |
Ve gonca karanlıkta açarsa, o zaman karanlığa ait olur. | Open Subtitles | وعندما تتفتّح في الظلام، فإنها تنتمي للظلام |
Ve gonca karanlıkta açarsa, o zaman... karanlığa ait olur. | Open Subtitles | ،وعندما تتفتّح في الظلام فإنها تنتمي للظلام |
Daima beni karanlığa iten bir şey varmış gibi hissettim. | Open Subtitles | "شعرت دائما أن هناك شيئا كان يجذبني نوعا ما للظلام" |
Ötekisinde ise, sen karanlığa boyun eğersin ve ben geri dönemem. - Ölürüm. | Open Subtitles | وفي الآخر تستسلمين للظلام ولا أعود، سأموت |
Onun Karanlık potansiyelinin enerjisi mürekkebe yüklenmek zorunda. | Open Subtitles | طاقة قابليّتها للظلام يجب أنْ تشحن الحبر |
Karanlık Olan olmaktan yeni kurtuldun. | Open Subtitles | وقد عدتِ للتو مِنْ كونكِ القاتم ويجب ألّا تذعني للظلام ثانيةً |
Bir sürü iyi insanı alıp onların Karanlık, ruhsuz, neredeyse insan dışı bir şeye dönüştüğünü gördüm. | Open Subtitles | شهدته يغوي أناسًا صالحين ويحوّلهم للظلام والقسوة، يجعلهم شبه وحوش. |
Onun büyülerinin etkisi altında çılgınca dans ederler şafak sökene ve kilise çanları cehennem ordusunu kaçırıp, Karanlık mekanlarına geri gönderene kadar. | Open Subtitles | ، و يرقصون تحت إمرته بضراوة ، حتى بزوغ الفجر ، و قرع الكنائس لأجراسها ليتسلل هذا الجيش الشيطاني ، عائداً للظلام حيث مقره |
Neden diğer yarısı olmadan Karanlığın büyük ruhu burada. | Open Subtitles | ما سبب تواجد الروح العظيمة للظلام هنا دون نصفها الآخر؟ |
Neden Karanlığın Ulu Ruhu diğer yarısı olmadan gelmiş? | Open Subtitles | م اسبب تواجد الروح العظيمة للظلام هنا دون نصفها الآخر؟ |
Belki Karanlığın en karanlığı sizi yerin altına çekmiş. | Open Subtitles | قد يضربك السواد الحالك للظلام أسفلا الى الأرض |
Tılsım sonsuz karanlıkta yok edilmezse tüm krallığın... | Open Subtitles | إذا لم ترجع التميمة للظلام .. فإن مملكتك كلها سوف |
Işığın karanlığa, karanlığında ışığa ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | الضوء بحاجة للظلام و الظلام بحاجة للضوء |