| Bu bağlılıktan öte. Kölelik bu. | Open Subtitles | هذا الأمر تجاوز مسألة الوعد ووصل للعبودية |
| Kölelik karşıtları... ve Hıristiyanlar olarak bu bizim kaderimiz. | Open Subtitles | إنه قدرنا كمسيحيين و معاديّن للعبودية أن ننقذ هؤلاء الناس |
| Adams 1 5 yıl boyunca köle karşıtlarıyla flört etti ama henüz hiçbirini evine almadı. | Open Subtitles | تم تصنيف آدم كرافض للعبودية لمدة 15 سنة ولكن لم يأخذ أحداً لمنزله قط |
| Prensimizi oyuncağa çevirdin bizi de köle yaptın | Open Subtitles | ،تستطيع تحويل أميرنا إلى خشب ،وتستطيع إخضاعنا للعبودية |
| İnsanlar kaçırılan ve cinsel köleliğe satılan yabancı bir kadının tüm endüstriyi kapatarak kurtarılabileceğine inanıyor. | TED | يعتقد الناس أن النساء الأجانب المخطوفات اللواتي يتم بيعهن للعبودية الجنسية يمكن إنقاذهن بإغلاق الصناعة بأكملها. |
| Onlar köleliğin içine geldi çünkü birsi onlara bu soruyu sordu: | TED | هم أتوا للعبودية لأن شخص ما سأل هذا السؤال. |
| Kuran'ın köleliği yasaklamasına rağmen günümüzde de devam eden şeytani bir gelenek var. | Open Subtitles | على الرغم من منع القُرآن للعبودية هناكَ تقليدٌ شرير يستمّر حتى هذا اليوم |
| Aslında, yarım yüzyıldır süren yoksullukla mücadele programları insanlık tarihindeki diğer zamanlara göre daha fazla fakir insanı kölelikte bırakmıştır. | TED | في الواقع، نصف قرن من العمل ببرامج مكافحة الفقر قد ترك أناس فقراء للعبودية أكثر من أي زمن أخر في تاريخ البشرية. |
| Güney'in Kölelik geleneği arasında seçim yapmaya zorlanmamalıyız. | Open Subtitles | بين الشمال الصناعي و تقاليد الجنوب للعبودية |
| Kölelik tazminatı Lillian. İyi koydu. | Open Subtitles | سوف أخذها عوضًا كـ تعويضات للعبودية , ليليان |
| Yaşım geldiği zaman da asla Kölelik olan bir şehirde yaşamayacaktım. | Open Subtitles | وحينما تقدمت بالعمر... لن أعيش في مدينةٍ للعبودية مرةً أخرى. |
| Ama ne yazık ki Kölelik benim kanımda var. | Open Subtitles | لسوء الحظ لنا جميعا تم تصميمي للعبودية |
| köle olmaktan kurtulmak için sana insan ırkının yaptığı en güzel içeceklerden birini sunuyorum. | Open Subtitles | تجنباً للعبودية أقدم لك أفضل مرطبات عرفتها البشرية |
| Dediklerine göre kardeşlerini öldürmüş ve kardeşinin tek oğlunu köle olarak satmış. | Open Subtitles | يقولون انه قتل اخيه وباع ابن اخيه الوحيد للعبودية |
| Tabii 5 yaşındayken beni köle olayım diye gönderdiğin için bunu hiç yaşayamadım. | Open Subtitles | طبعًا ما كنت سأعلم ذلك، بما أنّك سلّمتني للعبودية في الـ 5 من عمري. |
| Doğru olan şu ki Bay Tappan - ve inanın bana ben bunları gördüm - kimilerinin köleliğe karşı öfkesi her şeyden büyük, | Open Subtitles | ماهو الصحيح سيد تابن؟ وصدقني عندما أقول لكَ, أنني قد رأيت بأن هناك رجال كرههم للعبودية |
| Günümüz seks endüstrisinde köleliğe göz yumabilir miyiz? | Open Subtitles | هل نستطيع ان نسمح للعبودية مرة اخرى ولكن عن طريق الجنس؟ |
| Yinede, bir çok insan için, onların, bugün köleliğe gelişi, köleliğe geçiş yapan insanların bugün.... genellikle ne kaçırılıyorlar nede şiddetli tartaklıyorlar, | TED | وإن كان، لكثير من البشر، الطريقة التي يأتون بها للعبودية اليوم، البشر الذين دخلوا في العبودية اليوم لم يتم على الأغلب اختطافهم أو هوجموا بضربهم على الرأس وافقادهم للوعي، |
| Ve sayıları köleliğin panzehirine yetecek kadar arttı. | Open Subtitles | وكما نمت أعدادهم للعبودية دوائهم كان ، الــوحدة |
| Bugünlerde bile, bazı feministler köleliğin kaliteli hali evlenmekle yükümlü. | Open Subtitles | إلى هذا اليوم حتى بعض النساء يستنكرن الزواج وكأنه شكل مبجل للعبودية |
| Geleceğin okul servisini çalıştırmak için köleliğin eski gücünü kullandım. | Open Subtitles | حسناً لقد استخدمت قوة السلطة القديمة للعبودية لتحريك الحافلة المدرسية في الغد |
| Kevin'nın yatağının kenarına bıraktığı New Yorker'ı bulmam gerek böylece kendimi içine soktuğum köleliği destekleyici tutumu haklı gösterebilirim. | Open Subtitles | أريد أن أجد مجلة ال"نيو يوركر" التي تركها "كيفن" قرب السرير لكي أستطيع تبرير موقفي المؤيد للعبودية الذي أدخلت نفسي له |
| köleliği mi tavsiye edersin? | Open Subtitles | هل تدعين للعبودية ؟ |
| - Beni ne kadar harcanmış yakalarsan yakala yine de beni beyaz kölelikte satmanı istemem. | Open Subtitles | -ربّما -مهما تجعلينني أثمل لن أدعكِ تخضعينني للعبودية |