"للعثور عليها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onu bulmak için
        
    • onu bulmaya
        
    • Onu bulmamız
        
    • Onu bulup
        
    • Onu bulmama
        
    • Onu bulmanın
        
    • onu bulmamda
        
    • onu bulman için
        
    • onu bulması için
        
    • Onu bulabilmek için
        
    Onu bulmak için her şeyi yapacağız. Bir şeyler öğrendiğimizde sizi ararız. Open Subtitles سنقوم بأقصى جهدنا للعثور عليها وسنتصل بك بمجرد أن نسمع أي شيء
    Ama bu yıllar önce olup bitmiş. Onu bulmak için başınıza aldığınız onca dertten sonra onu bulmaya geldiğinize eminim minnettar kalır. Open Subtitles لكن هذا منذ سنوات لابد انها ستقدر المشاكل التي واجهتموها للعثور عليها
    Jay Onu bulup tasmayı görmeden önce Onu bulmamız gerek. Open Subtitles نحن بحاجة للعثور عليها قبل جاي ، لكي لايرى الطوق
    Onu bulmama yardım et, tamam mı? Open Subtitles ساعدنى فقط للعثور عليها موافق ؟
    Diyorum ki, eğer kız yaşıyorsa, Onu bulmanın en kolay yolu onu bizden daha fazla isteyen birini takip etmemiz olacak. Open Subtitles أعني أنه مادامت الفتاه حية فسنكتسب في صفنا رجُلاً يسعى للعثور عليها بشدة, مثلنا تماماً
    Şimdi onu bulmamda bana yardım edecek misin? Open Subtitles الان , هل ستساعدني للعثور عليها ؟
    Sadece onu bulman için yardımımıza ihtiyacın var. Open Subtitles لكن ستحتاج الى المساعدة للعثور عليها
    Aşağıda madenlerde Anna'yı aradığını biliyorum. Elsa'ya onu bulması için yardım edeceğim. Open Subtitles أعرف أنّها في المنجم تبحث عن (آنا) سأساعد (إلسا) للعثور عليها
    Hayır. Herkes Onu bulabilmek için canla başla çalışırken ben burada tıkıldım kaldım. Open Subtitles لا، وأنا محتجزة هنا بينما يعمل الجميع بجدّ للعثور عليها
    Hükümetin Onu bulmak için bilgi verenlere ödül vermesi sırasında ordu yetkilileri kızla bir bağlantılarının olduğunu reddetti. Open Subtitles بينما عرضت الحكومه جوائز لمن يعطي اي معلومه للعثور عليها الجيش نفي أن يكون هناك صله بين بحثهم عن الفتاة
    Eğer bana inanmıyorsan... Onu bulmak için makine diliyle kodlanmış bir matris kullandığını söyle. Open Subtitles ولو أنك لا تصدقني أخبرها أنها كانت تستعمل محور مشفر للعثور عليها.
    Onu bulmak için harcadığımız onca zamandan sonra, ...buralarda geçen onca zaman sonunda, ...nihayet buradayız, beyler. Open Subtitles بعد كل الوقت الملعون و نحن وضعناه في محاولة للعثور عليها في كل وقت على الموقع نحن هنا في نهاية المطاف ، يا رفاق
    Burada bulunan tüm ajanlar Onu bulmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Open Subtitles جميع عملاء المكتب يعملون ما في جهدهم للعثور عليها
    Eğer karın hayattaysa Onu bulmak için birçok yolumuz var. Open Subtitles إذا كانت زوجتك حية لدينا طرق للعثور عليها.
    Ama bu yıllar önce olup bitmiş. Eminim Onu bulmak için katlandığınız bunca zahmete minnettar kalır. Open Subtitles لكن هذا منذ سنوات لابد انها ستقدر المشاكل التي واجهتموها للعثور عليها
    Dışarıda ikinci bir bomba var ve onu bulmaya odaklanmanız gerekiyor. Open Subtitles إسمعني، هناك قنبلة أخرى بالخارج وتحتاج إلى التركيز للعثور عليها
    Erkeklerin, tam konumunu öğrenmesine izin veriyor. Bu yükseklikte kilometrelerce öteden işitilebilir. onu bulmaya istekli genç bir erkek araziden ortaya çıkıyor. Open Subtitles إنها تسمح للذكور ان تعرف بالضبط أين هي. من هنا، يمكن سماعها لمسافة كيلومترات. والذكور الشباب يخرجوا من البرية ، تتوق للعثور عليها.
    Onu bulmamız gerekiyor. Oturup konuşmanız gerekiyor. Open Subtitles ‫نحتاج للعثور عليها ‫أنت تحتاج للتحدث إليها
    Garsonunuz ben değilim ama Onu bulup iyice bir pataklayalım. Open Subtitles أوه, أنا لست نادلة الخاص بك ولكن دعنا نذهب للعثور عليها واركل مؤخرتها, هيا
    Onu bulmama yardım etmelisin. Open Subtitles احتاج مساعدتك للعثور عليها
    Onu bulmanın en hızlı yolu bu. Open Subtitles هو أسرع طريقة للعثور عليها.
    Şimdi onu bulmamda bana yardım edecek misin? Open Subtitles الان , هل ستساعدني للعثور عليها ؟
    Aşağıda madenlerde Anna'yı aradığını biliyorum. Elsa'ya onu bulması için yardım edeceğim. Open Subtitles أعرف أنّها في المنجم تبحث عن (آنا) سأساعد (إلسا) للعثور عليها
    Onu bulabilmek için hiçbir şansınız yok. Open Subtitles لا يوجد طريقة للعثور عليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more