"للعداله" - Translation from Arabic to Turkish

    • adalet
        
    • adalete
        
    Babası bir adalet dağıtıcısı mıydı, yoksa bir katil mi? Open Subtitles ووالدها يخفيها فى الظلام مجرم ام محب للعداله
    Hyboria Karllığı'ndaki adalet arayışı bir efsaneye dönüştü. Open Subtitles في مملكة هيبوريان مسعاها للعداله و الانتقام أصبح أسطورة
    Pekala, öyleyse şunu bilin ki yaptığımız her şey kızınızın katilini adalet önüne çıkarmak içindir. Open Subtitles إعلم.. أننا نبذل جهدنا لنمسك قاتلها ونقدمه للعداله
    Bir Confessor olarak, katilini adalete teslim etmek benim görevimdir. Open Subtitles إنه من واجبي كمؤمنة أن أخضع من قتله للعداله
    Babasının adını temizleyip düşmanlarını adalete teslim etmek istedi ama senin gibi insanların babasını kullanmasını istemedi. Open Subtitles تريد لسمعة أبيها أن تكون نظيفه وأعدائها يسحبون للعداله ولكن ما لا تريده
    Bu şeytani adamlar tarafından başlatılan şiddete toplumun uygunluğu adına ve Luis Carlos Galán'ın anısına adalet uygulanacaktır. Open Subtitles العنف المفتعل من هؤلاء الرجال الاشرار سيتم تقديمه للعداله باسم الشرف والامانه والاستقامه
    O zaman adalet için bu davadan feragat etmem durumunda şuradaki askerin atış talimi yapmak üzere beni kullanacağını tahmin ediyorum. Open Subtitles اذا سيكون من الانصاف كما اعتقد انني يجب ان اختار المشاركه بهذه الرحله الميدانيه للعداله لاهز راسي واطرف بعيني بها بدلا من استخدم كهدف تدريب للرمايه
    Destan bulunmalı. adalet karşısına çıkarılmalı. Open Subtitles "يجب العثور على "داستان و تقديمه للعداله
    adalet Bakanlığı'na anlaşmalı muhbirlik yapmak üzereymiş. Open Subtitles . لا كان مطلوبا للعداله
    -Görüyorsunuz senatör, bu suç savaşçısı, Memur Lomax, Bang ailesinin izini sürdü ve adalet yerini bulana kadar dinlenmedi. Open Subtitles عضوه مجلس الشيوخ، هو كان يقاتل الجريمة هنا، "الضابط "لوماكس هو الذي عثر على عائلة المجرمه و لن يستريح حتى يقُدِمهمَ للعداله
    adalet saraydakilerin umurunda bile değil. Open Subtitles السلطه لاتبالي للعداله
    Onun iyiliği için ve adalet uğruna kaba kuvvetin her şekline başvurup ağzından söküp alacağım onu! Open Subtitles .. من أجل مصلحتها الخاصه ... و تحقيقاً للعداله لن ألجأ إلى أي وسائل ... من القوه العنيفه !
    Charlotte DiLaurentis'i öldüren kisi adalete teslim edilecek. Open Subtitles 'الشخص الذي قتل شارلوت الطقعه' 'سوف يقدم للعداله. '
    Onu adalete teslim etmeye karar verdim. Open Subtitles لذلك قررت ان اقدمه للعداله.
    Onu adalete teslim etmek bizim görevimiz. Open Subtitles يجب ان نقدمه للعداله.
    Onu bulup, adalete teslim edeceğim. Open Subtitles سأعثر عليه وأقدمه للعداله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more