"للعراق" - Translation from Arabic to Turkish

    • Irak
        
    • lrak
        
    • Irağa
        
    Asla alamayacakları bir üniversite eğitimi ve yüz bin dolar teklif edip kimsenin Irak'a gitmek zorunda olmadığını söyleyeceğiz. Open Subtitles نعرض عليهم ألف دولار من أجل التعليم الجامعي الذي لن يحصلوا عليه ونعد أن أحدا لن يضطر للذهاب للعراق
    - Evet, birimiz, Irak'a gidiyoruz dostum. - Hadi ama, Open Subtitles ـ أجل، أحدنا سيذهب للعراق يا رجل ـ هيا الآن
    Ekim 2007'de A.B.D. ve koalisyon kuvvetleri Irak'ın Suriye sınırında, Sinjar şehrinde bir El Kaide hücre evine baskın yaptı. TED في أكتوبر 2007، داهمت الولايات المتحدة وقوات التحالف البيت الآمن للقاعدة في مدينة سنجار على الحدود السورية للعراق.
    Ve bu demek ki Irak'a gittiğimiz için artık oradaki şeyler çözümlenene kadar kalmamız gerekir. Bilirsiniz, belki de 100 yıl. TED وهذا يعني لاننا ذهبنا للعراق يجب ان نبقي هناك الى أن تُحلّ الامور ..ربما حتى بعد مائة عام.
    35 dakika mı? Bir petrol işi için lrak'a giderken uçak değiştirdim. Open Subtitles تغيير طائرات، كنت في الطريق للعراق من اجل صفقة نفط
    Haçlı seferlerinin hiçbirinde haçlı askerleri Irağa ayak basmadı. Open Subtitles بلاد مابين النهرين هو الإسم القديم للعراق يعتقد الباحثون أن نوستراداموس يرى الحرب في العراق كصراع ديني
    Aslında, bir çalışmaya göre Irak veya Afganistan'da görev almışsanız, sonraki zamanlarda intihar etmeniz oldukça düşük ihtimaldir. TED الحقيقة أظهرت إحدى الدراسات إن في حال أرسلت للعراق أو أفغانستان فسيكون إحتمال أن تقدم على الإنتحار أقل قليلاً.
    Hayır, Kürtler, Irak, İsrail ve İran zamanla daha iyi olacak. TED لا، فسيُبلي الأكراد بلاءً أفضل، بالإضافة للعراق وإسرائيل و إيران.
    "Irak'ın olayla ilgisi yok" dedik ama bu hiçbir şeyi değiştirmedi. Open Subtitles .وقلنا لكن لم يكن للعراق أى علاقة بما حدث .و على ما يبدو أن هذا لم يحدث أى اختلاف
    Irak'a tekrar gider misin? Open Subtitles إذا تم استدعاؤك، هل ستعود مرة أخرى للعراق لا لماذا لا؟
    Eski bir arkadaşından yardım isteyecekse Irak'a gitmesi lazım. Open Subtitles حسنا، إذا كان يبحث عن المساعدة من فريقه القديم عليه أن يذهب للعراق للحصول عليها
    Babam Irak'ta falan değildi. Open Subtitles سأخبرك شيئا، أبي كان يفعل اي شيء عدا الذهاب للعراق
    Ne yapabilirler, Irak'a gelip benimi bulacaklar? Open Subtitles يأتون للعراق ليبحثوا عنّي؟ ليس لديهم الجرأة.
    Büyük oğlun haftaya Irak a gidecek Open Subtitles أبنك الاكبر سيتوجه للعراق الأسبوع القادم
    2010'da Irak'a gönderildiğimde kimliğim konusunda yalan söylemek zorunda kaldım çünkü işini kaybetmek istemeyen eşcinsel bir askerim. Open Subtitles حين تم إرسالي للعراق في عام 2010, اضطررت للكذب بخصوص كينونتي لأنني جندي مثلي الجنس
    İşlem gördükten sonra uçakla tekrar Irak'a gönderilecek. Open Subtitles وسوف يتم اتخاذ الاجراءات القانونية ضدها و إعادتها للعراق
    Liseden çıkıp direk orduya gittim, ordudan direk Irak'a, üstelik Irak'ın güzel yerlerini de göremedim. Open Subtitles بعد المرحلة الثانوية انضممت مباشرة للجيش ثم مباشرة ذهبت للعراق ولم يتسنى لي رؤية المناظر الجميلة في العراق حتى
    Vietnam'dan Irak'a düşman saflarında isyancı eğittim. Open Subtitles كنت أدرّب المتمردين خلف خطوط العدو, من حرب فيتنام للعراق.
    Vietnam'dan Irak'a, cephenin gerisinde isyancılar yetiştirdim. Open Subtitles كنت أدرّب المتمردين خلف خطوط العدو, من حرب فيتنام للعراق.
    Albay Vertikoff KGB'liyi teşhis etti ve sinir gazının lrak'a ulaşmasını engelleyebildik. Open Subtitles والعقيد فيرتكوف تعرف على رجل المخابرات وكنا نستطيع أن نوقف توريد غاز الاعصاب للعراق
    2009 Ekim ayında Bradley Manning lrak'a gönderildi. Open Subtitles فى أكتوبر من عام 2009، "برادلي ماننج" أُرسِل للعراق.
    Eminim ortalık durulunca Irağa gittiğinize sevineceksiniz. Open Subtitles ستكون مسرورا حين تذهب للعراق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more