"للعشاءِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • yemeğe
        
    • Yemek için
        
    • akşam yemeğine
        
    • Akşam yemeğinde
        
    • Akşam yemeği
        
    • yemeğini
        
    • yemeği için
        
    • akşam yemekte
        
    Aklı kıt kocası düğün gecesi annesine yemeğe giden bir gelin gibi. Open Subtitles الذي زوج شارد الذّهن يَذْهبُ إلى البيت إلى أمِّه للعشاءِ.
    Bu akşam kaynanamlara yemeğe gitmem gerekiyor. Open Subtitles يجب ان أَذْهبْ إلى نسايبي ' للعشاءِ اللّيلة.
    Ben arkadaşlarım Yemek için bir gösteriye gideriz, gelmek ister misin? Open Subtitles أنا وبَعْض الرفاقِ ذاهِبون للعشاءِ و لعرض هل ترغب المجيء؟
    Tabii ki, akşam yemeğine evde olduğunuz sürece. Open Subtitles متأكّد. كما لمدة طويلة بينما أنت بيتَ للعشاءِ.
    Tamam Akşam yemeğinde bize katılır mısınız, sekiz gibi? Open Subtitles حَسَناً. سَتَلتحقُ بنا للعشاءِ حوالي ثمانية؟
    Aç olmalısınız, Robert Akşam yemeği için kalmanızı istiyor. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ جائعَ. روبرت يُريدُك للبَقاء للعشاءِ.
    Niles, akşam yemeğini Orta Çağ restoranında yeriz diye düşündüm. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّنا يُمْكِنُ أَنْ نَتوقّفَ في ذلك المطعمِ من القرون الوسطى للعشاءِ.
    Bu akşam kaynanamlara yemeğe gitmem gerekiyor. Open Subtitles يجب ان أَذْهبْ إلى نسايبي ' للعشاءِ اللّيلة.
    Aklı kıt kocası düğün gecesi annesine yemeğe giden bir gelin gibi. Open Subtitles الذي زوج شارد الذّهن يَذْهبُ إلى البيت إلى أمِّه للعشاءِ.
    Şu ıslak pardösüyü çıkar da yemeğe kal Niles. Open Subtitles أقلعْ الذي بلّلَ المعطفَ وإقامة للعشاءِ.
    Bu akşam yemeğe gelemeyeceğim. Open Subtitles إستمعْ، أنا لَنْ أكُونَ قادر على الإلتِحاق بكم للعشاءِ اللّيلة.
    Hayır, ben ciddiyim. Niles ve ben yemeğe katılmanı istiyoruz. Open Subtitles لا، لا، لا، بأمانة، النيل وأنا أردْك أَنْ تَلتحقَ بنا للعشاءِ.
    Yemek için tam zamanında geldin. Open Subtitles مرحبًا أيُّها المحقّق، في الوقتِ المناسب للعشاءِ.
    Sonra Yemek için karides yemeye gittik. Open Subtitles ومن ثمّ سنتأؤل بعض الأسماك والربيان للعشاءِ
    O zaman bir-süre kalıp Yemek için eve döneriz. Open Subtitles - أنا سَأُخبرُك الذي. نحن سَنَختارُ فقط a فترة قليلة وبعد ذلك نحن سَنَرْجعُ هنا للعشاءِ.
    Pekâlâ, git ama akşam yemeğine yapacağımı kaçıracaksın. Open Subtitles حسناً، يَذْهبُ لَكنَّك سَتَنحرمُ مِنْه على الذي أَعْملُ للعشاءِ: 5 لحومِ مختلفةِ.
    Mavi saçlı kızla gitti, fakat akşam yemeğine geleceğini söyledi. Open Subtitles خَرج مع بنتِ بالشَعرِ الأزرقِ، لكن قالَ بأنّه سَيَكُونُ بالبيت للعشاءِ.
    Bir bira içeceğim, sonra akşam yemeğine çıkalım. Open Subtitles سَأَمْسكُ a بيرة، وبعد ذلك دعنا نَخْرجُ للعشاءِ.
    -12 şanslınızı yemeyi unutmayın Akşam yemeğinde Open Subtitles ولا تَنْسي الأَكْل عنبكَ ال1 و 2 المحظوظ للعشاءِ.
    Akşam yemeğinde, kocaman bir dilim işkembeli turta yemeni izleyeceğim. Open Subtitles للعشاءِ ، وأراقبك تأكل شريحة كبيرة من الفطيرة المتواضعة
    Akşam yemeği için bir arkadaş getirmiş. Open Subtitles وكَمْ هو لطيف. أن تُجْلَبُ صديقَ للعشاءِ.
    Geç kalabilirim, akşam yemeğini kendin hallet. Open Subtitles أنا قَدْ أَكُونُ متأخراً كذلك ماذا ستفعل للعشاءِ.
    Keşke o akşam yemekte ne yediğimi hatırlasam. Open Subtitles تمنّ أنا عَرفتُ ما كَانَ عِنْدي للعشاءِ ذلك الليلِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more