Dekana, onun hamile olduğunu, ve birkaç aylığına çalışamayacağını söylerim. | Open Subtitles | سوف أقول للعميد بأنها حامل تحتاج إلى إجازة لبضعة أشهر |
Dekana büyük bir hata yapılmış diyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك القول للعميد إنه حدث خطاء كبير؟ |
Dönem izni diyorlar, ama duyduğuma göre birisi öğrenci dövdüğünü ispatlayan bir kaydı Dekana göndermiş. | Open Subtitles | هم يقولون أنه رحل لوحده لكنكماسمعت.. أحدهم أرسل للعميد تسجيلاً له وهويتحرشبطالبة.. |
Yeni Dekan için bir sunum yapılacak. Geç kalıyoruz. | Open Subtitles | إنه حفل ترحيب للعميد الجديد نحن متأخرون بالفعل |
Ve... Buyurun Dekan. Konuşun. | Open Subtitles | الخاص بكليات المجتمع في "كولورادو" سأسمح للعميد بالتكلم |
Amiral Kimmel'a bir kopyasını gönderin. | Open Subtitles | . "أعطى نسخة منها للعميد" كيميل |
Dekana edilecek bir telefon bizi bitirir. | Open Subtitles | مكالمة واحدة للعميد وسوف نجد أنفسنا خارجا |
Dekana bana ders vermenin zararlarını göstereceğim. | Open Subtitles | عرض بسيط للعميد عن مخاطر محاولة تدريسي |
Dekana e-posta atıp gerçeği söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأذهب لأرسل إيميل للعميد وأخبره الحقيقة |
Hayır, Dekana bağIı. | Open Subtitles | لا، هذا يرجع للعميد |
En azından Dekana öyle demiş. | Open Subtitles | على الأقل هذا ما قاله للعميد |
Bunları Dekan'a söylemeyi düşündün mü hiç? | Open Subtitles | هل سبق لك التفكير بقول ذلك للعميد ؟ |
"Dekan'a söylememiz gerek." kadar kötü. | Open Subtitles | لاي درجة سيئ نحن بحاجة لنقول للعميد سيئ |
O yıl Dekan Yogendra Vasisht'in St. Teresa'daki son yılıydı. | Open Subtitles | كانت آخر سنة للعميد (يوغندرا فاسيشت) في (اس تي تريزا) بعد ذلك اليوم غادر. |
Burada al yanaklı maymunları çiftleştirmeyi düşünüyorsan Dekan Gladstone'a açıkça anlatman lazım. | Open Subtitles | إذا كنت تفكر في التزاوج بين القرود هنا، من الأفضل أن توضح ذلك للعميد (جلادستون). |
Kaptan Lynn'in söylediğine göre Amiral Wayne Hargrove'ın arkadaşıymış. | Open Subtitles | وفقاً للقبطان (لين)، فإن (رينولدز) كان صديق مقرب للعميد البحري (واين هارغروف). |