Cennette her şeyin bir zamanı vardır öpmek için ve Sarılmak için! | Open Subtitles | هنالك وقت مناسب لكل شيء بالأرض وقت للقـُبل وقت للعناق |
Aslında, iyi bir fikir. Pekâlâ. Sarılmak yok. | Open Subtitles | في الواقع هذا يبدو جيداً حسناً، لا للعناق |
Sen ve ben, birlikte sarılma için özel vakit ayarlayacağız. | Open Subtitles | انظر ، بعد أن أنتهي من أمتعتي نجلس ونتكلم ونجد وقتاً مناسباً للعناق |
Dostum, arkadaşlarıyla kucaklaşma takvimi tutuyor. | Open Subtitles | لديه برنامج للعناق مع أصدقائه ياصاح |
- Sarılmayı severiz biz. | Open Subtitles | ـ أننا محبين للعناق ـ أجل |
Sarılmaya ne oldu? Sarılıyorduk. Sıcaklığı hissetmiştim. | Open Subtitles | ماذا حصل للعناق كنا نتعانق بالنفق لا كنت احاول ان ابقى حية وحسب |
Demek sen "sarılmaktan" çok hoşlanıyorsun. | Open Subtitles | -إذن أنتَ... أنتَ مُحبٌ للعناق |
Sürekli hislerden bahsetmek yerine futbol oyunu oynayıp pizza yediğin ve sarılmanın şart koşulmadığı uyumlu bir ilişki yaşadığını düşünsene. | Open Subtitles | تخيل أنك في علاقة ، وبدل أن تقضي طوال الوقت في الحديث عن المشاعر فإنك تقضي الوقت بالتمتع بألعاب الفيديو ، وتناول البيتزا ثم تمارس الجنس وتعود إلى جهتكَ من السرير لتخلد إلى النوم دون حاجةٍ للعناق |
"Dokunmak yok, Sarılmak yok, seks yok." | Open Subtitles | "لا للمس, لا للعناق, لا للجنس" |
Sarılmak pek hoşuna gitmezdi. | Open Subtitles | لم يكن محباً كثيراً للعناق. |
- Ben Sarılmak. - Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | - أنا محبٌ للعناق - |
Küçükken anneanneme 10 kez sarılma kuponu verdim. | Open Subtitles | أعطيت جدتي 10 كوبونات للعناق عندما كنت صغيراً |
Altın Küre'de Temple Grandin'in sarılma makinesine sıkıştığım zamanki gibi. | Open Subtitles | مثلما انحشرت في ماكينة (تمبل غراندين) للعناق, ماكينة( تمبلغراندين)للعناقجهاز يستخدمللإمساكبالمرضى أثناء توزيع جوائز (جولدن جلوبس). |
(Kahkahalar) Bir de o sarılma arzusu. | TED | (ضحك) وحاجة دائمة للعناق. |
Dur tahmin edeyim, kucaklaşma zamanı mı? | Open Subtitles | حسنًا أعتقد أن لدي وقت للعناق |
Meg, tekrar kucaklaşma. Pekala. | Open Subtitles | ميغ) عادت للعناق) حسناً |
Meg, tekrar kucaklaşma. | Open Subtitles | ميغ) عادت للعناق) حسناً |
- Sarılmayı severiz biz. | Open Subtitles | ـ أننا محبين للعناق ـ أجل |
- ...cadılar bayramında para, şeker topladığımı... - Sarılmaya git. | Open Subtitles | "وأذهب للعبة "خدعة أم حلوى - ثم انتقل للعناق - |
Evet, Sarılmaya uygun olması için. | Open Subtitles | - نعم - أنا أبحث عن شي قابل للعناق |