"للعوده" - Translation from Arabic to Turkish

    • dönmek
        
    • dönüş
        
    • dönmeye
        
    • dönme
        
    • dönecek
        
    • geri dönmesi
        
    • dönüşü
        
    • dönmeyi
        
    Bu vakitten sonra bana geri dönmek gibi saçmalıklarla gelme. Open Subtitles من الان فصاعدا لا تخبرنى اى تراهات عن الانتظار للعوده
    Sormamın nedeni daha aktif göreve dönmek için resmi talepte bulunmamış olman. Open Subtitles انا اسال فقط لاني لم استلم طلبك الرسمي بعد للعوده الي الخدمه
    Ayrıca özür dilerim, balayından pek de güzel bir dönüş olmadı, farkındayım. Open Subtitles وأنا آسف أعرف أن هذه ليست طريقة لطيفة. للعوده من شهر العسل.
    Yargılamıyorum kimseyi sadece diyorum ki belki de işe dönmeye hazır değildir. Open Subtitles أنا لن احكم على شخصيته هذا رايي لاأظن انه مستعد بعد للعوده الى العمل
    Sadece eve dönme vaktimin geldiğini fark ettim. Open Subtitles لقد تصورت فقط أنه حان الوقت للعوده للمنزل
    Bundan geriye bana ait olduğum o kokpite dönecek zaman kalıyor. Open Subtitles هذا يتركني مع الوقت الازم للعوده لمقصوره الطيران حيث انتمي
    İkinci güne sarkarsa tüm çıkarma gemilerinin üsse geri dönmesi gerekecekti. Open Subtitles ولو اضطررنا للتأخير يوم إضافى فستضطر وقتها جميع مركبات الأنزال للعوده إلى قواعدها
    Böyle bir çıkışı yaptıktan sonra, bunun geri dönüşü yok. Open Subtitles بمجرد ان تعلن عن شيء كهذا فلا يوجد مجال للعوده
    on dakika sonra iyice içine girdim, eve dönmeyi bekliyemiyordum. Open Subtitles لذا عشْرة دقائقِ إليها، لا استطيع الانتظار للعوده للمنزل
    Ne kadar beklersen, geri dönmek o kadar zor olur. Open Subtitles كل ماطال إنتظارك كل ما أصبح الأمر أصعب للعوده للدراسه.
    Ne yazık ki, çocuklarıma dönmek zorundayım. Open Subtitles للاسف , انا مضطره للعوده الى اطفالى الان
    İngilizlere barış içinde dönmek için son bir şans vereceğiz. Open Subtitles نعطى الانجليز اخر فرصه للعوده لديارهم فى سلام
    Kendi oyunumu oynuyordum, ve geri dönmek için kesinlikle bir nedenim yoktu. Open Subtitles كنت ألعب لعبتى الآن و ليس لدىّ أى سبب للعوده الآن
    yakında karanlık olacak, geri dönüş yolunu bulamayabiliriz. Open Subtitles سيحل الظلام قريباً ربما لن نجد طريقنا للعوده
    Bu bizim Lamia'ya geri dönüş yolumuz. Size eşlik edeceğiz. Open Subtitles هذا في طريقنا للعوده الي لاميا و سوف نرافقك.
    Geri dönüş yolunda düzgün bir tamirci buluruz. Open Subtitles سنجد الميكانيكي المناسب في طريقنا للعوده لن يكون امرا صعبا00
    Eve git, işe dönmeye hazır değilsin. Open Subtitles .لا,عودى الى المنزل,انتى غير مستعده للعوده للعمل
    Garnizonumuz Defiance'dan ayrıldıktan sonra yardım edebilmek için Vali Mercado'yla New York'a dönmeye karar verdik ama nafileydi. Open Subtitles بعدما الحاميه تركت ديفاينس فيسوري ميركادو قرر قيادتنا للعوده الى نيويورك للتزود بالمعدات والراحه لكن هذا لم يكن مُجدي
    Kodiak'a geri dönme imkanı doğdu ve o imkanı kullandı. Open Subtitles كان لديه فرصه للعوده الى كودياك وهو أستغلها
    Wraith seni mahrum bıraktı ve bu da senin geri dönme yolun, beni kurban olarak sunmak. Open Subtitles و هذا هو طريقك للعوده عن طريق تقديمي كاضحيه
    Sorun şu ki, eğer şirketi iflas ettirecek olursam dönecek bir işim olmayacak. Open Subtitles المشكله هي اذا افلست الشركه لن يكون هناك عمل لي للعوده له
    GPS rotasından çıkarsanız koşucuların beş dakika içinde geri dönmesi gerekiyor. Open Subtitles و الإبتعاد عن المسار المختار من الجي بي إس فيكون أمامكم خمس دقائق للعوده للمسار أو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more