"للعَيْش" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşamak
        
    • yaşamayı
        
    • yaşamaya
        
    Korku içinde yaşamak bayağı bir şeymiş, değil mi? Open Subtitles انها تجربة للعَيْش في الخوفِ، أليس كذلك؟
    Mexico'da yaşamak için sınırı yasa dışı geçen Amerikalılardan şikayetçi. Open Subtitles حول كُلّ الأمريكان الذين يَنتقلوا عبر الحدودِ بشكل غير قانوني للعَيْش في المكسيك.
    Ama burada sürekli yaşamak için çam sansarına, daha güvenilir bir besin kaynağı gerek. Open Subtitles ولكن للعَيْش هنا بشكل دائم، يَحتاجُ السمور مصدر غذاءِ دائم.
    O da benim kadar yaşamayı hakediyor. Open Subtitles لماذا؟ يَستحقُّ للعَيْش بقدر أنا أعْمَلُ.
    Yoksa onlarla yaşamayı mı öğreniyoruz? Open Subtitles أَو أنت فقط تَتعلّمُ للعَيْش معهم؟
    Kazadan sonra buraya geldim ve akrabalarımla yaşamaya başladım. Open Subtitles لذا بعد الحادثِ،جِئتُ هنا للعَيْش مع الأقرباءِ،تَعْرفُ.
    Biliyorsun, Chuck amca, genç bir bayanla yaşamaya alışkın değil. Open Subtitles تَرى، العمّ تشوك، هو لَمْ يُستَعملْ للعَيْش في بيت مَع شابّة.
    Sonsuza dek yaşamak için birden fazla yol vardır. Open Subtitles هناك أكثر مِنْ طريق واحد للعَيْش إلى الأبد.
    Jim, insanlar sonsuza kadar yaşamak için milyonlarca yıldır uğraşıyorlar. Open Subtitles جيِم، هناك أشخاص يَبْحثونَ عن طريقة للعَيْش إلى الأبد لمليون سنة
    Gizlilik anlaşması imzalarsanız size kimlik verilecek, tahmin edeceğiniz sebeplerden dolayı ülkenin farklı yerlerinde yaşamak için yeriniz olacak. Open Subtitles كبديل لتَوْقيع الإتفاقية عدم الكشف سَتَعطون هويّاتَ مكان للعَيْش في الأجزاءِ المختلفةِ من البلادِ، للأسبابِ الواضحةِ
    Ölmek üzereydim ve yaşamak için bir sebebe ihtiyacım vardı. Open Subtitles أنا كُنْتُ مستعدَّ لمَوت: وأنا إحتجتُ سبب للعَيْش.
    Kuzenlerimle yaşamak için buraya taşındık. Open Subtitles تَحرّكنَا هنا للعَيْش مع أبناءِ عمي.
    Sence kendi evimde misafir gibi yaşamak nasıl bir his? Open Subtitles إعرفْ كَمْ يَجْعلُني أَشْعرُ للعَيْش كa ضيف في بيتِي؟
    Böyle yaşamayı öğrenmelisin. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ تَتعلّمَ للعَيْش كذلك
    İlk birkaç gün içinde sosyalleştirilmezse asla insanlarla birlikte yaşamayı beceremez. Open Subtitles (تَسْقطُ كرةَ إلى الفتحةِ) إذا أنت لا تُعاشرُه ضمن الأيام القليلة الأولى، هو لن َيصْبَحُ قادرَ للعَيْش مع البشرِ.
    - İnsanlar yaşamayı hak etmiyor. Open Subtitles البشر لا يَستحقُّ للعَيْش.
    Tam da Daphne ile aynı evde yaşamaya başlamıştım. Open Subtitles أَنا هذا الإنتهاءِ للعَيْش تحت نفس السقفِ مَع دافن...
    Besinden yoksun topraklarda yaşamaya uyum sağlamış olan ibrik otu, gıdasının çoğunu kapağının iç tarafındaki öz suyu bezleriyle kandırdığı böceklerden alır. Open Subtitles تَكيّفَت للعَيْش في التُرَبِة المغذّيةِ المنخفضةِ جداً نبات الاباريق يحصل على اكثر الغذاء من الحشرات المغريات بغدد العصائر على الجانب السفلي مِنْ الأغطيةِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more