Geçen gün biri Amerika'daki ikinci en büyük doğal gaz üreticisi olduğumu söyledi. | TED | قال أحدهم قبل أيام أنني ثاني أكبر منتج للغاز الطبيعي في الولايات المتحدة. |
Bu ufak gaz kabarcıkları, adanın oluşumu hakkında hayati ipuçları verir. | Open Subtitles | هذه الفقاعات الصغيرة جدا للغاز تعطي فكرة حيوية إلى تكوين الجزر |
Pepper, alarm kutusunu gaz sızıntısı olarak görmesi için ayarladı. | Open Subtitles | لقد اصلح بيبر صندوق الانذار لذا سوف يقرأ تسرب للغاز |
gaz sızıntısını kontrol etmek istediğini söylüyor. Kadın da adamı içeri alıyor. | Open Subtitles | وقال أنّه يريد التحقق من تسرّب للغاز ومن ثمّ سمحت له بالدخول |
Geriye benzin, kömür, nükleer vs için yüzde 25 ya da 30 kalıyor. | TED | لكي يترك من 25 - 30 بالمئة للغاز او النفط او الطاقة النووية |
Kurtulanların birçoğu intihar etmiş ya da sığınağa salınan Gaza karşı koyamamışlar. | Open Subtitles | انتحر معظم الناجين او استسلموا للغاز في المهاجع |
Evet, birinin aşağıdan bir yerden gaz hattı olduğunu söylediğini duydum. | Open Subtitles | نعم , سمعت من أحدهم انه قد تم تفجير خط للغاز |
Neden peki? Doğal gaz kullanmalarının ve dizelden uzaklaşmalarının sebebi hava kalitesiydi. | TED | لماذا؟ جودة الهواء كانت سبب استخدامهم للغاز الطبيعي فابتعدوا عن الديزل. |
Ne zamandan beri Western gaz ve Elektrik'desin? | Open Subtitles | كم مضى على عملك في شركة ويسترن للغاز و الكهرباء؟ |
Şu uzun gaz bulutunu görüyor musunuz, bayanlar ve baylar? | Open Subtitles | هل يمكنكم رؤية الأثر الطويل للغاز سيداتي سادتي؟ |
Elektrik tesisatını yenilemek için duvarı açtığımızda şöminenize giden gaz borunuzda çatlak olduğunu gördük. | Open Subtitles | عندما فتحنا الحائط لنصلح خلل الأسلاك ..وجدنا تسريبا للغاز للأنابيب المؤديه إلى الموقد |
gaz ve elektrik. İşe giderken postalamam lazım. | Open Subtitles | لدي فاتورتين يجب دفعها غداً للغاز و الكهرباء سأرسلهم بالبريد غداً في طريقي للعمل |
Eğer zehirli gaz sızıntısı varsa, kuşlar hemen ölüyor. | Open Subtitles | ستموت الطيور أولا لو كان هناك تسرب للغاز السام في المناجم |
O gaz yüksek derecede zehirliymiş. Dükkandan çıkabilmiş olman büyük şans. | Open Subtitles | كان للغاز نسبة تسمم كبير، أنتِ محظوظة أنكِ خرجتي من المخزن وقتما خرجتي |
gaz aracı 10 dakikada gelir. | Open Subtitles | يمكن نأتي بشاحنة للغاز في غضون 10 دقائق. |
Görünüşe göre bir çeşit gaz kaçağı olmuş ve pazartesiye kadar yeni evime taşınamıyorum. | Open Subtitles | على ما يبدو أن هناك تسرب للغاز و لا يمكنني الإنتقال حتى يوم الاثنين |
- Çok iyidir. Çünkü şu gaz borusu. Orayı isabet ettirirsen bütün bina havaya uçar. | Open Subtitles | وفي حالتك هذا خط للغاز وسوف تصيبه بدلأً مني وسينتهي المبنى بأكمله |
Mekandan koşarak kaçmasının tek sebebi ölü birini görüp gaz kokusu alması. | Open Subtitles | السبب الوحــيد لهروبـه من المطعــم رؤيتــه للجثــة وشمــه للغاز |
İki kardeş bir ay arayla, gaz sızıntısından ölüyor. | Open Subtitles | أخوين أثنين كان لديهم تسرباً للغاز بفاصل زمني قدرهُ شهر |
Kira paran yok. benzin paran yok. Acınacak bir haldesin. | Open Subtitles | ليس لديك مال للايجار ليس لديك مال للغاز انه امر مثير للشفقه |
Fark edilebilir bir kokusu olması için doğal Gaza eklenen bir madde. | Open Subtitles | إنّه مركب اُضيف للغاز الطبيعي ليُعطيه تلك الرائحة المُميّزة. |
Benim yolumdan ise 3,5. Boşuna yakıt parası vermek ister misin? | Open Subtitles | إذا ذهبنا في طريقي فهذا يعني انش ونصف هل ستدفع للغاز الإضافي؟ |