Yeni elenen bir yarışmacı ile çok büyük bir tartışma yapmıştı. | Open Subtitles | حسناً ,لقد كان لدية مواجهة كبيرة للغاية مع المتسابق الذى تم اقصاءة |
Şöyle söyleyeyim, Isodyne Enerji'nin sahibi Calvin Chadwick ile çok yakın bir ilişkisi vardı. | Open Subtitles | لنقل وحسب بأنها... كانت تحضى بعلاقة قريبة للغاية مع مالك منظمة أيسداين للطاقة... |
Canım, çok şanslısın. Jon'un rüyalarla arası çok iyidir. | Open Subtitles | عزيزي, أنك محظوظاً جون) جيد للغاية مع الأحلام) |
Canım, çok şanslısın. Jon'un rüyalarla arası çok iyidir. | Open Subtitles | عزيزي, أنك محظوظاً جون) جيد للغاية مع الأحلام) |
İş yaptığın kişilere karşı çok dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | يتوجب عليك أن تكون حذر للغاية مع مَن تتعامل معهم. |
Annem diğer çocuklara karşı çok sert davrandığımı söylüyor. | Open Subtitles | والدتي تقول أنني عنيف للغاية مع باقي الأطفال |
George'la beraber olmaktan mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية مع جورج. |
George'la beraber olmaktan mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية مع جورج. |
Oh, bak, işler biraz karıştı biliyorum ama Lenore ile çok yakınlaştık. | Open Subtitles | أعرف أن الأمور أصبحت فوضوية ولكنّي قريبٌ للغاية مع (لينور) |
Çocuklarla arası çok iyi. | Open Subtitles | إنّه طيب للغاية مع الاولاد. |
Calhoun bebekle arası çok iyi. | Open Subtitles | هو فقط جيد للغاية مع الرضيع (كالهون). |
Bu pisliğe karşı çok iyisin. Ayakların yere basmalı. | Open Subtitles | (كارولين), أنت صالحة للغاية مع هؤلاء الأوغاد |
Doğum günlerimde Gloria'ya karşı çok hassas davranmak zorundayım. | Open Subtitles | علي أن أكون حساسة للغاية مع (غلوريا) قرب عيد ميلادي. |