öfke temsilcileri gibi hareket edip, intikam çağrıları yapmayı bırakmamız gerekiyor. | TED | يجب ان نتوقف عن التصرف كوكلاء للغضب والدعوة لأيام من الغضب. |
Yani aslında hayatımın 20 yılını öfke ve kendimi baltalayarak kaybettim. | Open Subtitles | إذن، لقد خسرت 20 سنة من حياتي للغضب و تدمير النفس |
Çok sinir bozucu. Kadınlar neyin ters gittiğini tekrar tekrar düşünüyor ama erkekler "hay hay" deyip hayatlarına devam ediyor. | Open Subtitles | إن هذا مثير للغضب, يجلسون النساء ويهوسون عن الخطأ الذي جرى |
Asıl sinir bozucu olan nasıl yapılacağını çözmüş olmam. | Open Subtitles | المثير للغضب هو اكتشفت كيفية القيام بذلك |
Geldiysek Öfkeye ve savaşa, cevabı gazabı olur. | Open Subtitles | وإن أتينا للغضب والمعارك فإنها انعكاس لغضباته الساحقة |
Ve İncil de öfkenin cezası diri diri parçalara ayrılmaktır. | Open Subtitles | ومعاقبة الأنجيل للغضب يحدث بالتقطيع إلى أشلاء على قيد الحياة. |
Ağrı öfkeyi artırırdı. bu küçük kız hala burada. | Open Subtitles | الألم يؤدي للغضب روبرت , لا أعرف كيف و لكن تلك الفتاة لا زالت هنا |
Kendisine söyleyin, son yaşadığı öfke sorunuyla ilgili deneme süreci meselesini kendisiyle görüşmek için Pazartesi sabah tam 9'da evinde olacağım. | Open Subtitles | اعلمه أنني سأكون في منزله في حوالي التاسعة صباح يوم الإثنين لمناقشة قضية إختبارية تتعلق بآخر حادث نتيجة للغضب قام به |
öfke ve hüsranın veya affedişin düşünmeni engellemesine izin vermemek. | Open Subtitles | ألا تسمح للغضب والإحباط ولا الغفران أن يمنعوك من التفكير |
Okulda mücadele ettim, okumaya çalıştım. öfke ve depresyona yatkındım. | TED | أنا ناضلت في المدرسة، ناضلت من أجل القراءة، كنت عرضة للغضب والاكتئاب. |
Kaddafi'nin zorba rejimine karşı bir devrim başlatmak ve bir öfke günü çağrısı yapmak için Libya içinde ve dışındaki birçok Libyalı ile güç birliği yaptım. | TED | تعاونت مع العديد من الليبين داخل و خارج ليبيا للدعوة من أجل يوماً للغضب و لبدء ثورة ضد نظام القذافى الإستبدادى. |
Ya da öfke, uyuz olmak, intikam kadar basit şeyler olabilir. | Open Subtitles | او يمكن ان تكون نتيجه للغضب او الاحباط او الرغبه فى الانتقام |
Kocasının davranışları sinir bozucu. Müvekkilim daha ne kadar beklemek zorunda? | Open Subtitles | سلوك الزوج يدعو للغضب كم يتوجبُ على موكلتي أن تنتظر؟ |
Çok sinir edici bir yanıt oldu. | Open Subtitles | وهذا هو استجابة المثيرة للغضب. |
Şu sinir bozucu yap-bozu bitirmeme yardım et. | Open Subtitles | ساعدني في إنهاء ذلك اللغز المُثير للغضب |
O kadar zaman harcadıktan sonra buraya gelip de Öfkeye sinire kapılacak bir kadın tanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف إمرأة تقضي كل ذلك الوقت ثم تأتي وتسلم نفسها للغضب والحنق؟ |
Kalbimde Öfkeye yer yok. Ama sevgi... Resmen taşıyor. | Open Subtitles | لا يوجد حجرة في قلبي للغضب ولكنه ممتليء بالحب |
Çaresizlik öfkenin ya da histerinin yaklaşmakta olduğunun sezinlenmesidir. | Open Subtitles | اليأس, و.. الاحساس الطاغ بالشؤم و مع ذلك لا يوجد اثر للغضب او للهستريا أو اي نداء مثير للشفقة |
Aile babaları hayranlıktan çok öfkenin hedefi olurlar. | Open Subtitles | أن رب الأسره كان وجه للغضب بدلا من الأحترام |
- Okşa göbeği, yolla öfkeyi. | Open Subtitles | إطلاق العنان للغضب المعدة. |
Kartal kalkar dal sarkar. | Open Subtitles | لاوجود للغضب أثناء الطقوس الدينية |
"Bunların hepsi çileden çıkarıcı Şamatacı, farfaracı, hesapçı | Open Subtitles | هم ليسوا سوى مسببات للغضب ، التوتر " التردد ، الحذر " |
Öfkelenmeye hakkın olan sebepler var. | Open Subtitles | هنالك أسباب تدفعك للغضب |
Sırf fakir doğduğun için, bütün dünyaya sinirlenmeye hakkın olduğunu sanıyorsun. | Open Subtitles | هل تعتقد لانك فقط وُلدت فقيراً فأن ذلك يعطيك الحق للغضب من العالم |
- Doktor bey sinirliler için bir ilaç var mı? | Open Subtitles | هل لديكم علاج للغضب ؟ |