"للغلاف الجوي" - Translation from Arabic to Turkish

    • atmosfere
        
    • atmosferin
        
    Sadece Amazon, atmosfere her gün 20 milyar ton su pompalar. TED غابة الأمازون فقط تعطي للغلاف الجوي 20 مليار طن من الماء كل يوم.
    Amacı, küçük tungsten ya da civa parçacıklarını yüklemek ve daha sonra bir ucu atmosfere açılan özel bir silah aracılığıyla bu parçacıkları yıldırım gücüyle hızlandırmaktı. Open Subtitles كانت خطته تقتضي شحن صغيرة جزيئات التنغستن أو الزئبق ثم تسريعا بإستخدام البرق داخل سلاح خاص ذو فتحه واحده للغلاف الجوي
    atmosfere girince...sert magma topu hızla kutupları eritecek ve küresel sel olacak. Open Subtitles مع دخوله للغلاف الجوي للارض سيتحول الى حمم بركانية ساخنة وسيذيب الكتل الجليدية حتى يسبب الفيضان العالمي
    atmosfere girince fırlatma mekanizmasını kullanacaksınız. Open Subtitles عندما تعود للغلاف الجوي يجب أن تقفز من الطائرة
    Aşağıda, kalıcı bir alacakaranlık, sisler içinde volkanik bir manzara ve atmosferin devasa ağırlığı büyük basınç yaratır. Open Subtitles بالأسفل هنا، الشفَق الدائم يغمر الأرض البركانية والضغط الهائل للغلاف الجوي يولّد ضغطًا هائلاً
    Dışarıdan atmosfere yüksek hızla giriş yaptığı anda yüzey eriyip soyuluyor ve yeni yüzey ortaya çıkınca o da eriyip soyuluyor. Open Subtitles وعندما يندفع للغلاف الجوي بسرعة عالية، يذوب السطح ويتلاشى ويتكشف سطح جديد ويذوب ويتلاشى،
    Kıtaların çarpıştığı yerlerde, dev volkanik patlamalara yol açarak atmosfere karbondioksit salar. Open Subtitles حيثما تتصادم القارات، تصنع ثورات بركانية ضخمة، تحرر ثاني أكسيد الكربون للغلاف الجوي.
    Yeryüzünün bağırsaklarından yükselen dumanlar ilk atmosfere tanıklık ediyor. Open Subtitles هذه السحابة من الدخان المنبعثة من أعماق الأرض تشهد على المصدر الطبيعي للغلاف الجوي الأصلي
    Tekrar atmosfere girmeden onu yok etmelisin. Open Subtitles عليك أن تسقطه قبل أن يعاود الدخول للغلاف الجوي
    O kadar çok oksijen yaratırlar ki okyanusları doldurur ve atmosfere çıkarlar. Open Subtitles يصنعون كمية كبيرة من الأوكسجين. يملأ المحيطات، ويهرب للغلاف الجوي.
    Yani, uzun zaman önce volkanlar tarafından karbondioksit atmosfere salınmıştı. Open Subtitles فعندما انطلق ثاني أكسيد الكربون للغلاف الجوي
    Dünya'da ise toz atmosfere karışır yağmur tarafından hızla yıkanır ve okyanusa karışır. Open Subtitles في حالة الأرض التراب الذي يرتفع للغلاف الجوي تمسحه الأمطار بسرعة
    Yani, toz bir kez atmosfere karıştı mı olduğu yerde kalır. Open Subtitles فعندما يصل التراب للغلاف الجوي فيستقرّ هناك
    Marko ve Dalby de atmosfere maruz kaldılar ve halen hareket halindeler. Open Subtitles مارك و دولبي " في الخارج يتعرضون للغلاف " الجوي ومازالوا يتحركون
    Bunlardan bazıları Dünya'yla yeniden karşılaşacak birer göktaşı olarak atmosfere tekrar girecek ve gezegeni yeniden tohumlamak üzere değerli yaşam yüklerini teslim edecekti. Open Subtitles بعضًا منهم سيعود للأرض مرة أخرى مخترقة للغلاف الجوي مثل النيازك لتقدم مهمتها الثمينة،
    Sibirya'daysa sıcaklıklar yükseldikçe donmuş toprağın çözülerek atmosfere nasıl çok daha yüksek miktarda sera gazı salmaya başladığını gördük. Open Subtitles وفي "سيبيريا"، رأيتُ مع ارتفاع الحرارة كيف يبدأ الجليد الدائم بالذوبان، باعثاً غازات دفيئة أكثر للغلاف الجوي.
    Üstelik de atmosfere hiç karbon salmadan. Open Subtitles و من دون إضافة أي كربون للغلاف الجوي.
    Sinclair bizi yörüngede tutan iticileri atmosfere itmek için kullanırsak ne olabileceğini söyler misin? Open Subtitles أخبرنا يا (سنكلير) من فضلك ماذا سيحدث لو استخدمنا الدوافع لنبقي السفينة في المسار وتدفعنا للغلاف الجوي للأرض عوضاً عن ذلك
    erken dönemlerdeki atmosferin benzerini yaptılar fakat her zaman başarısız oldular. Open Subtitles مشابهلة للغلاف الجوي البدائي ولكنهم كانوا دائما" يفشلون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more