fidye talebi yok. Onun tarzı değil. | Open Subtitles | لا، ليس هناك مطالب للفدية هذا ليس أسلوبه |
fidye talebi yok. Onun tarzı değil. | Open Subtitles | لا ، ليس هناك مطالب للفدية هذا ليس أسلوبه |
Gerçekten beni fidye için rehin tutmanın bir işe yarayacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاً ان احتجازي طلباً للفدية سينجز شيئاً؟ |
Yani Boston'daki suçluların yarısı bu adam için fidye isteyebilir. | Open Subtitles | "بشكل أساسي نصف مجرمين "بوسطون يمكنهم خطف هذا الرجل للفدية |
O zaman fidye söz konusu değil. | Open Subtitles | . إذًا فهذا يستبعد فكرة الاختطاف طلبًا للفدية |
Profesör Ban fidye parasını denkleştiremezsen bana söyle. | Open Subtitles | استاذ بان.. اذا احتجت اي مال للفدية فأخبرني |
Çocuğum kaçırıldı ama fidye istenmedi. | Open Subtitles | ابني اُختطف، لكن لم يكُن هنالك أي طلب للفدية. |
Büyükelçinin karısı, fidye için kaçırılır. | Open Subtitles | تم اختطاف زوجة السفير طلباً للفدية |
Tamam, fidye için bu yetmez. | Open Subtitles | حسناً هذا لن يكون كافياً للفدية |
fidye isteyeceğim. | Open Subtitles | لقد خطفتها فقط احتجزتها طلبا للفدية |
- fidye için gönderilen havale bilgilerini sakladınız mı? | Open Subtitles | -هل لديك تعليمات التحويل للفدية الماليّة؟ |
- ...fidye parasıyla tam olarak aynı miktar. | Open Subtitles | الكمية المضبوطة للفدية انتظر ذلك هو |
Onun fidye notu. | Open Subtitles | هاهى ورقة طلبه للفدية. |
fidye için adam kaçırmada ben yokum! | Open Subtitles | لن أشارك في إختطاف للفدية |
fidye parası yalan oldu. | Open Subtitles | لا يوجد أموال للفدية |
Orijinal fidye isteğinden bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | لأوّل طلبٍ للفدية. |
fidye mektubu mu? | Open Subtitles | هل هذا طَلَبٌ للفدية ؟ |
Ama fidye talebi yok. | Open Subtitles | باستثناء ليس هناك طلب للفدية |