"للفضاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzay
        
    • Uzaya
        
    • uzayın
        
    • uzayda
        
    • uzayı
        
    Burayı atlayıp uzay aşamasına geçeceğim. Nihayetinde Uzaya gidip kolonileşmeye ve evreni keşfetmeye başlıyorlar. TED سوف أتخطى هنا إلى مرحلة الفضاء. سيذهبون للفضاء ويبدأون الاستعمار واستكشاف الكون.
    Einstein'in genel izafiyet teorisinin en önemli sonuçlarından biri evrenin, 13.8 milyar yıl önce, Big Bang'den bu yana, uzay ve zamanın hızla büyüdüğünü ortaya koymasıydı. TED واحدة من أهم نتائج نظرية إينشتاين العامة للنسبية كان اكتشاف أن العالم بدأ نتيجة تمدد مفاجئ للفضاء والوقت منذ 13.8 مليار سنة خلت والمسمى بالإنفجار العظيم.
    Onu kontrol edemediler ve onu bir rokete bindirerek Uzaya fırlattılar. Open Subtitles لم يتمكّنوا من التّحكم به، لذا وضعوه في صاروخ ونقلوه للفضاء.
    Belki gezegenlere olan ilgimden belki de buna duyduğum hoşnutsuzluktan ama hatırladığım kadarıyla hep Uzaya gitmeyi hayal ettim. Open Subtitles لربما إنهُ حبي للكواكب الخارجية أو كُرهي المتزايد لكوكبنا و لكنني حسب ما أتذكر دائماً أنني حلمتُ بالسفر للفضاء
    Bu, uzayın şeklinin aynısıdır veya Akasha'nın doğasında var olan bir özelliktir. Open Subtitles وهذا هو الشكل المكون للفضاء أيضا أو النوعية الفطرية المتأصلة في العكاشة.
    Bu namussuzu yenmek için 20 milyon insan öldü ve o uzayda ilk temsilcimiz? Open Subtitles مات 20 مليون شخص بسبب هذا الوغد ونكتشف الآن انه اول سفير لنا للفضاء الخارجى؟
    Şimdi yapmamız gereken şey, Dünya'ya yakın uzay boşluğunun haritasını çıkartmak TED ما نحتاج إلى القيام به الآن هو خريطة للفضاء القريب من الأرض.
    Bir striptizciyle evlenirsen uzay mekiğini asla uçuramazsın. Open Subtitles تعرف أنه لا يمكنك السفر للفضاء إذا تزوجت راقصة تعري
    uzay yolculuğum sadece bu uydu üzerinde, güneşin etrafını dönmek. Open Subtitles إن رحلتي الوحيدة للفضاء هي أما حول الشمس أو الأقمار الصناعية
    Uzak uzay Radar Ölçüm Analizi'nizden, yani. Open Subtitles من تحليك للفضاء البعيد بواسطة ردار المسافات البعيدة , ماذا تعنى
    - Uzaya yöneldiler. - 301 uzay uçuşu yapabiliyor mu? Open Subtitles إنهم يتوجهون للفضاء اكس301 قادرة على الطيران في الفضاء؟
    Tek bir şifreli mesaj aldık, efendim, hiper uzay sıçraması yapmalarından az önce. Open Subtitles استلمنا رسالة مشفرة واحدة سيدي قبل أن يقفزوا للفضاء العميق بحساباتي
    Siz benim yedi defa Uzaya çıktığımı gördünüz, değil mi? Open Subtitles أجل الآن لقد رأيتمونى اذهب للفضاء 7 مرات أليس كذلك؟
    Bu insanları arkana alıyorsun, şu kameralı aptalları defet buradan daha sonra da Uzaya olması gerektiği şekilde çık. Open Subtitles انت تجذب هؤلاء الناس خلفك هؤلاء البلهاء بآلات تصويرهم في الخارج ثم تذهب للأعلى للفضاء الخارجي هذا الطريق الصحيح
    William Ellis şirketini satıyor, Uzaya gidiyor ve size birşey kalmıyor. Open Subtitles وليام اليز يبيع الشركه.. يعود للفضاء انت لا تخصل علي شئ
    Bu çalkalanan sıvı metal Uzaya doğru uzanan manyetik bir alan yaratır. Open Subtitles هذا المعدن الممخّض المذاب يصنع مجالاً مغناطيسياً يصل للفضاء. كمجال قوة ..
    Yaşantımız boyunca şayet Uzaya bir giriş yapmak istiyorsak bir şeylerin ciddi olarak değişmesi gerekir. TED شيء أساسي يجب أن يتغير، إذا كان لنا أن نرى وصول معتاد للفضاء في حياتنا.
    "Bir ceviz kabuğunda hapsolabilir ve kendimi sonsuz uzayın kralı sayabilirdim, Open Subtitles يمكنني أن أكون محدوداً بقوقعة وأعتبر نفسي ملكاً للفضاء اللا محدود
    Gemilerimizden yalnızca ikisi yıldızlararası uzayın büyük karanlık okyanusuna girme cesareti gösterdi. Open Subtitles سفينتان فقط من سُفننا غامرت في المحيط العظيم المُظلم للفضاء البين نجمي
    Tüm hayatlarımız boyunca, bilim kurgunun teorik görüntülerinden, sanatçıların ilham verici hayal güçlerine, karmaşık teknolojilerle mümkün kılınan güzel resimlere kadar, uzayın görüntüleriyle kuşatıldık. TED نحن محاطون بصور للفضاء طوال حياتنا, بداية من الصور التأملية للخيال العلمي إلى التصوير ملهم للفنانين إلى الصور التي تزداد جمالاً بفضل تكنولوجيات معقدة.
    Bu adam gerçekten uzayda bulundu. Open Subtitles هذا الرجل سافر للفضاء الخارجي في العالم الحقيقي
    Dünyada da mı uzayda mı çalışıyor? Open Subtitles هل هي صالحة للاستعمال على الارض ام للفضاء فقط ؟
    Tamam, bak. uzayı düz bir kağıt gibi düşünürüz. Open Subtitles حسنا انظر لقد اعتدنا ان ننظر للفضاء على انه مسطح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more