| Filistinliler için bu yenilgi bir felaketti. | Open Subtitles | ، بإلنسبة للفلسطينيين الهزيمة كانت كارثة |
| Ama Filistinliler her yil yasananlari felaketlerinin yildönümü olarak hatirliyorlar. | Open Subtitles | لكن بإلنسبة للفلسطينيين كلّ عام تـُذكـّرهم هذه الذكرى بما يسّمونه كارثتهم |
| Ayrıca Filistinliler için de kalıcı bir yurdu destekliyoruz. | Open Subtitles | بينما في نفس الوقت نَدْعمُ حَلَّ يشمل وطناً للفلسطينيين. |
| O yüzden aynı işi yapan İsrailli ve Filistinliler'in portre fotoğraflarını çekmeye karar verdik, taksi şöförü, avukat, aşçı... | TED | لذلك قررنا التقاط الصور الشخصية للفلسطينيين والاسرائليين الذين يمارسون نفس الأعمال-- سائقو التاكسي, المحامين, الطهاة. |
| Filistinliler icin | Open Subtitles | للفلسطينيين |