"للفم" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağız
        
    • gargara
        
    • suni
        
    • naneli
        
    • geçiyor alev
        
    Ona göre, ağız spreyi alacağım. Open Subtitles هل سيحدث ثانية؟ حيث أنه لو حدث , سأحتاج معطراً للفم
    Mükemmel ağız pozisyonu sakin, doğal ve hafif tebessümlü olmalıdır. Open Subtitles أفضل تعبير للفم أن يكون مسترخياً وطبيعياً وترتسم عليه إبتسامة صغيرة
    ağız çalkalama suyundan mı korktun? Open Subtitles تباطئ في حديثك للحظة. أنت مذعور بسبب غسول للفم.
    Bana pahalı bir gargara aldı, hiç kullanmadım. Open Subtitles لقد اشتريت لي مطهراً ثمينا للفم ولم أستعمله أبداً
    Küçük bir çocuğa suni teneffüs yaptım. Open Subtitles لقد اعطيت طفل صغير انعاش قلبى من الفم للفم
    naneli şeker yemelisin çünkü ağzın kokuyor! Open Subtitles أنت تحتاج لمعطر للفم لأن رائحة فمك نتنة
    "Nefesim daralarak uzun bir iç çekişe geçiyor alev gibi düşüncelerimi yakan kırmızı bir dudak yüzünden". Open Subtitles "أنفاسي تضيق جراء التنهيدة الطويلة" "للفم الأحمر الذي يحرق أفكاري كالنار".
    Sarı sünger adam çizgi filmi, spor haberleri, ağız temziliği reklamı Arctic Blue... Open Subtitles رسوم متحركة رجل الاسفنجة اخبار الرياضة,اعلان غسول للفم القطب الشمالي الازرق
    Bir keresinde ağız gargarasında sıçan kuyruğu bulmuş adamım ben. Open Subtitles أنا الشخص الذي وجدَ ذيل فأرٍ في غسولٍ للفم ذات مرّة
    Tam olarak paten sürerken kask ve ağız koruyucu takmak bu yüzden gerekli. Open Subtitles لهذا يجب أن تتزلج دائماً مع خوذة وحماية للفم
    HPV genellikle cinsel faaliyetle bulaştığından bu; vajina, vulva, penis, anüs, ağız ve boğaz hücrelerine yayılabileceği anlamına geliyor. TED وبما أن الفيروس الحليمومي البشري ينتقل أثناء النشاط الجنسي، فهذا يعني أنّه يصيب غالباً خلايا المهبل والفرج والقضيب وفتحة الشرج بالإضافة للفم والحلق.
    Şahsen, onu ağız yıkamak için kullanmak isterdim. Open Subtitles شخصياً، أودّ استعماله كمنظف للفم.
    Böylece yeni şeylerin kervanları gelir örneğin misk gibi, Hint ilaçlarınız vardır, bir Hint hapı vardır meselâ, baş ağrısı ve ağız kokusuna iyi gelen, ama aynı zamanda cinsel iştah ve bunun gibi şeyler verir. Open Subtitles فستكون في هذا المتلقى من الحضارات لذا تأتي الأشياء الجديدة كالمسك على سبيل المثال، لديك أدوية هندية، وأقراص هندية على سبيل المثال المناسبة للصداع والرائحة الكريهة للفم
    Soğuk bir bira, cips, ağız spreyi. Open Subtitles ماذا؟ مشروبات باردة,بيره,بطاطس معطر للفم...
    Palyaçoların ve çocukların dayanamadığı, ağız sulandıran, dudak yalatan tadıyla Bayan Hockenburger'in yağlı kurabiyeleri. Open Subtitles المهرجين والاطفال على حد سواء لا يمكنهم مقاومة الطعم الساقي للفم والصافع للشفاه (للسيد بسكويت الزبدة (هوكينبرجر
    İyi bir ağız temizliği de fena olmazdı. Open Subtitles غسول للفم أقوى يكون ألطف
    ağız için daha büyükleri de vardır. Open Subtitles هنالك إصدارة أكبر للفم.
    ağız yumuşak dokusunda kanama. Open Subtitles نزيف الغشاء المخاطي للفم.
    ağız koruyucusu girer... Bip! Bip! Open Subtitles حماية للفم لقد غادرت (كيمي) ـ 31 00:
    gargara, tuvalet kağıdı ve şeker almaya gitti. Open Subtitles ذهب لشراء غسول للفم وورق مرحاض وملقط شعر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more