Karar vermen için üç defa vuracağım gerisi sana kalmış. | Open Subtitles | أنا سأعد ثلاث مرات للقرار لذلك الآمر يعدود لك |
Fakat bu baskı, Karar verme yetisini kısıtlayan şey olacak. | Open Subtitles | لكنّ ذلك سيكون العائق الذي يضعف من صنعك للقرار. |
Karar verme mekanizman iyicene kuşkulu olmaya başladı. | Open Subtitles | اتخاذك للقرار قد ينمو على نحو مشكوك فيه |
Yargıç kararı okuyunca mahkeme salonunda ani bir akış başladı. | Open Subtitles | عندما قرأ القاضي هاركين القرار بدأ التصفيق في كل المحكمة بدعم واضح للقرار |
Öte yandan, elbette bu kararı almanı gerektiren sebepler iğrenç ve rezilce. | Open Subtitles | وبالطبع نضع جانباً بأن الدافع والمحفز للقرار هو الدنائه والحقاره |
Bir hafta sonra, tüm kan testlerim yapıldıktan sonra, şekerin vücuduma yaptıklarıyla ilgili son kararı duymak için takımı topladım | Open Subtitles | بعد اسبوع, بعد اخذ جميع تحليلات الدم اجمعت الفريق للوصول للقرار الاخير بما عمل السكر لجسدي |
'Karar vermenin yeni ayı'. | Open Subtitles | القمر الجديد للقرار |
Aranızda Karar verin. | Open Subtitles | انا ساترككم للقرار |
- Bir Karar vermemiz gerekiyor. - Verilecek bir Karar yok. | Open Subtitles | يجب أن نتخذ قراراً - لا وقت للقرار - |
Karar almamın sebebi bu değil. | Open Subtitles | ذلك ليس سبب إتخاذي للقرار |
Kardeşine doğru kararı vereceğine inanıyorum demen en iyisi olur belki de. | Open Subtitles | ربما يجب أن تخبريه أنكِ تثقين به بإتخاذه للقرار الصحيح |
- kararı bekleyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | اخبرتني انك ستنتظر للقرار اعرف |
kararı duymaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لأستمع للقرار |
- Doğru kararı verdiğin için teşekkürler, Mike. | Open Subtitles | -شكراً على أخذك للقرار الصائب |
Bana gösterilen güvene derinden saygı duyuyor ve halkımın çıkarları uğruna verilen mücadelede beni sarp uçurumlara gönderme kararı verildiği için şükran duyuyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}... بصدقٍ أُقدر الثقة الموضوعة عليّ {\pos(192,220)}وشاكرة للقرار بإرسالي إلى الحافة الحادة... |