Karın bölgesine o kadar odaklanmıştım ki kesim sırasındaki izleri bile patlattım. | Open Subtitles | صرفت كل تركيزي على البطن ولذلك أهملت المبادئ التجميلية للقطع |
Ama hapishane açıkken lazerle kesim yoktu. | Open Subtitles | لم يكُن قد توصّل العلم بعد للقطع والتشكيل بآشعة الليزر حينما كان السّجنُ مفتوحاً. |
evet, bu sadece parçalar ve... boya için. | Open Subtitles | هذا فقط للقطع والدهان |
Orası aradığımız parçalar için bir altın madeni gibi. | Open Subtitles | إنه منجم ذهب للقطع |
Bazen insanların bir yerleri kesilir. | Open Subtitles | في بعض الاحيان الناس تتعرض للقطع |
Bazen insanların bir yerleri kesilir. | Open Subtitles | في بعض الاحيان الناس تتعرض للقطع |
Kesmeye hazır olmak için sana nasıl sıyrılıyorsun? | Open Subtitles | كيف ستبعدون الأبقار وتحتفظون به جاهزاً للقطع |
Bir yararı olmuyor. Kesmek için ekipmana ihtiyacım var. Böyle olmuyor. | Open Subtitles | لن يجدي ذلك, إننا نحتاج إلى معدات للقطع, لن يجدي ذلك |
Yapılan her kesim, tedaviye ulaşan yoldur. | Open Subtitles | فرصة للقطع هى فرصة للعلاج |
Hayır, ben onu sadece beğendiğim parçalar için imzaladım. | Open Subtitles | لا, انا فقط وقعت للقطع التي اعجبتني . |
Kesmeye hazır olun. | Open Subtitles | استعدّ للقطع |
Kesmek için bir kılıcı salladığın zaman, başka bir kılıçla kesilmeye de hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | إذا كنت ستأرجح السيف، من الأفضل أن تكون مستعداً للقطع بواحد أيضاً |
Kesmek için kahve değirmenleri. Paketleme için zarflar. | Open Subtitles | مطاحن قهوة للقطع وغطاء لحزم الأغراض |