Bizi yalnız bırakabilirsiniz Albay, sizin Yapacak başka işleriniz vardır. | Open Subtitles | يمكنك تتركنا الآن، ايها العقيد لديك أشياء أخرى للقيام بها |
Yapacak bir düzine işim var onları merkezde mesai saatimde yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | لدي العديد من الأمور للقيام بها في وقت عملي الإضافي في المحطّة |
Ama bugün bakıcı izinli ve Yapacak bir sürü işim var. | Open Subtitles | لكن اليوم هو عطلة المربية، ولدي العديد من الأشياء للقيام بها. |
Dünya'da Yapacak çok şey var ama bunun üzerinde uğraşan birçok şirket var. | TED | هناك الكثير من الأشياء للقيام بها على الأرض، لكن هناك العديد من الشركات تعمل على ذلك. |
-Oh, hayır. Hanımla benim Yapacak daha önemli işlerimiz var. | Open Subtitles | السيدة وأنا لدينا أمور أكثر أهميّة للقيام بها. |
Şimdi eve git ve yat. Benim ise daha Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | و الآن إذهب إلى المنزل لتنام و أنا لدي بعض الأمور للقيام بها هنا |
Ben iyi çocuğum. Ama... yo,yo, yo, bak, bak... Bugün Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | لا لدي الكثير من الأشياء للقيام بها اليوم؟ |
Hayır! Hayır, hayır, hayır! Yapacak çok eğitimimiz var. | Open Subtitles | لا،لا،لا،لا لدينا الكثير من التدريبات للقيام بها |
- Yapamayacaksan, Yapacak birini buluruz. | Open Subtitles | لو لم يمكنك فعل ذلك .. سنجد شخصاً اخر للقيام بها |
Pekala, çocuklar, Yapacak çok işimiz var. | Open Subtitles | حسنا يا رفاق , لدينا الكثير من الأعمال للقيام بها |
Esprisi kalmadı artık. Yapacak işlerimiz var. | Open Subtitles | لم يعد الأمر مضحكاً لدينا أمور للقيام بها |
Ama evde Yapacak bir sürü işim var. | Open Subtitles | لكنني لدي الكثير من الأشياء للقيام بها في المنزل |
Bugün Yapacak başka işlerim var. Bu yüzden, bunu bir kez söyleyeceğim. | Open Subtitles | لدي اشياء للقيام بها لذلك سأقول هذا مرة واحدة |
Sen buradayken Yapacak bir şeyler düşünmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نفكر في بعض الأشياء للقيام بها بينما أنتِ هنا |
Burada Yapacak çok az şey var. | Open Subtitles | ليس هناك الكثير من الأشياء للقيام بها هنا |
İsterseniz oynarız ama sanırım hepinizin Yapacak işleri vardır. | Open Subtitles | إذا كنت تريد، ولكن أتوقع أن لديك أشياء آخرى للقيام بها. |
İstediğini yap aslında. Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | لكن مجدداً , افعل ما يحلو لك لدي بعض المهام للقيام بها |
İstediğini yap aslında. Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | لكن مجدداً , افعل ما يحلو لك لدي بعض المهام للقيام بها |
Yapacak zilyon tane işimiz var. | Open Subtitles | اجعلها سريعة لدينا الكثير من الأعمال للقيام بها |
Her neyse, sizin Yapacak işleriniz vardır. | Open Subtitles | هذا محزن جداً. على أي حال، أنتِ لديكِ أشياء للقيام بها. |