Bu arada, düşünüyordum da Kaptan Gregg'in şu portresini tavan arasına kaldırabiliriz. | Open Subtitles | بالمناسبة ، كنت أفكر في أن نضع هذه اللوحة للكابتن جريج بأعلي |
Kaptan O'Malley ile inançlı ve sadık mürettebatının yaşamları görkemliydi. | Open Subtitles | كانت حياة عظيمة للكابتن أومالي و طاقم المخلص والمؤمنين به |
İyi çünkü Yüzbaşı Dewey'e öyle dedim - kesinlikle iyi. | Open Subtitles | جيد, لان هذا ما كنت اقوله للكابتن ديوى جيد بالتأكيد |
Yüzbaşı Butler gelince beni sorarsa, uyuyorum. | Open Subtitles | للكابتن بتلر إن سأل عني .. عندما يعود بأني نائمة |
Bu yüzden onu, iyi kaptana borcuna karşılık verme şansın da yok. | Open Subtitles | وبالتالي لم يعد متاحاً لاستخدامه كنفوذ لتصفي دينك للكابتن الصالح |
Yüzbaşıya açıkladığım gibi ben basit bir Kıbrıslı balıkçıyım. | Open Subtitles | كما شرحت للكابتن اننى فقط صياد فقير من قبرص |
Bu kadını tanıyorum. Kaptanın arkadaşı. | Open Subtitles | لقد قابلتك تلك المرأة انها صديقة للكابتن |
Her şey bir yana, bir genç olarak çabucak farkediyorsunuz ki, Kaptan Kirk'in göbek adını bilerek kızlara asılamazsınız. | TED | تدرك بسرعة كبيرة كمراهق، أنه ليس من الناجح مع الفتيات أن تعرف الاسم الأوسط للكابتن كيرك. |
Ben de Bay Kaptan ne zaman mantar silahını ateşleme fırsatı bulacak diye merak ediyordum. | Open Subtitles | لقدكنت اتسأل متى يحين للكابتن الفرصة لاستخدام مسدسة الصوتى |
Umarım Kaptan'ı öyle bağlamamıza kızmamışsınızdır. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع تقييدنا للكابتن هكذا يا سيدي. |
Biliyorsun, Kaptan Caleb'le yiyecekleri hakkında bir şeyler yapması için konuşmalısın. | Open Subtitles | حقيقة لابد ان تقول شيئا للكابتن جالب بشأن طعامه |
Kaptan James Hook için savaş bitmedi. | Open Subtitles | المعركة لم تنتهى بالنسبة للكابتن جيمس هوك |
Kaptan kendi için yapılacak sürpriz partiyi nasıl onaylasın? | Open Subtitles | كيف للكابتن أن يحتفظ بمفاجأة الحفلة لنفسه؟ |
Gidip sert bir kahve yapmanı ve Yüzbaşı Butler'a getirmeni istiyorum. Ben gidip Bayan Scarlett'a bakacağım. | Open Subtitles | و تحضرينها للكابتن بتلر وسأذهب لأرى السيدة سكارليت |
Yüzbaşı Mc Olain'e bölümün bir köpeğin dişleri kadar temiz olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | للكابتن ماكلين أن القسم نظيف كأسنان كلب الصيد |
Ve bir şey daha, Yüzbaşı'ya her selam verişinde, onu Almanlar için bir hedef haline getiriyorsun. | Open Subtitles | هناك شئ آخر.. كلّ مرّة تؤدى التحيه للكابتن فأنك بذلك تجعله هدفا للالمان |
Hayatta Yüzbaşı Mukawayla yatmaktan başka tatminlere ihtiyacın var. | Open Subtitles | لأن الرب أعلم بأنك تحتاجين لارضاء في الحياة بجانب نكاحك للكابتن |
Yüzbaşı Sky aranıyor. Cevap ver Yüzbaşı Sky. Tekrarlıyorum. | Open Subtitles | فلتجب يا كابتن سكاى أكرر نداء للكابتن اسكاى |
kaptana sadık olan adamlar ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن هؤلاء الرجال المخلصين للكابتن ؟ |
Lütfen kaptana hiçbir şey demeyin. | Open Subtitles | لا تقولي للكابتن كلمة عما دار بيننا. |
Yüzbaşıya yerine getirmediği bir emir verdiniz aslında ama o anlamadı. | Open Subtitles | تعطى للكابتن أمر الذى هو لم يتبعه فى الحقيقة, هو شك به |
Bu kadını tanıyorum. Kaptanın bir arkadaşı | Open Subtitles | لقد قابلتك تلك المرأة انها صديقة للكابتن |