| Eğer vahşi yaşam insanlara dostça davranmıyorsa Kameralara karşı enikonu düşmanlık besliyordu. | Open Subtitles | إن الحياة البريّة غير صديقة للإنسان ويثبت ذلك في عداوتها للكاميرات السريّة |
| Bunu unutma evlat, her zaman Kameralara karşı gülümse. | Open Subtitles | إليك درساً بالحياة لتتذكره يا فتى أبقي صدرك رحباً للكاميرات دائماً |
| Genel resepsiyonda yarım saat dikilip Kameralara gülümseyeceğiz, sonra Nükleer Planlama Grubu'nun özel üyeleri için ayırttığım odaya geçeceğiz. | Open Subtitles | إذَن، سنحضر حفل الاستقبال بغضون 30 دقيقة ابتسم للكاميرات وبعدها سنعود لجناح الضيافة |
| Dışarıdaki kameralar yeterli alanı görmüyor. | Open Subtitles | ليس لدينا رؤية واضحة للكاميرات الخارجية. |
| Yüksek çözünürlükteki kameralar için hazırlanmış bir şey. | Open Subtitles | إنّها تركيبة مُخصّصة للكاميرات عالية الوضوح. |
| Bence bu kocaman bir kamera. Küçük el kamerasına ne oldu? | Open Subtitles | أعتقد أن هذه كاميرا عملاقة ماذا حدث للكاميرات من الحجم الصغير |
| Yemenlilerin stres analizini yapabilmek için kapalı devre kameraları izliyor. | Open Subtitles | هو يراقب الدائرة المغلقة للكاميرات لكي يحلل التوتر على اليمنيين |
| Kameralara yol verin. | Open Subtitles | أفسحوا الطريق للكاميرات هل تصورون؟ |
| Kameralara gülümseyecek, yanımda duracak ve dünyayla bir ilgin yokmuş gibi el sallayacaksın. | Open Subtitles | ،ستبتسمين للكاميرات وتقفين بجانبي وتلوّحين كأنكِ... كأنكِ لا تأبهين بالعالم |
| Sadece Kameralara gülümse ve Bay Troy'un vahşi sürüşüyle eğlen. | Open Subtitles | فقط ابتسمي للكاميرات ، واستمتعي بصحبة (روي) الجامحة |
| Ve Kameralara gulumse. | Open Subtitles | وابتسم للكاميرات |
| Kameralara ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لسنا بحاجة للكاميرات |
| kameralar veya çantaya ait bir iz bulamadım. | Open Subtitles | لا أثر للكاميرات أو الحقيبة التي كانوا بداخلها |
| Bir tür bilgi işleme algoritması kameralar da evriliyor. | Open Subtitles | خوارزميات تجميع المعلومات للكاميرات تتطور أيضاً. |
| 100'den fazla destek direği, bu gizli kameralar için saptama noktası sağlıyor. | Open Subtitles | فوق 100 أعمدة توفر نقاط الربط للكاميرات السريّة |
| Her tarafta kameralar var. | Open Subtitles | بكل مكان تذهبين لة إنتبهي للكاميرات |
| Kendini kameralar önünde açığa çıkaramazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تظهر نفسك للكاميرات |
| Yol devriyesinden Desolation Köprüsü'ndeki kamera görüntülerini istedik. | Open Subtitles | نحن طلبنا لقطات من دوريات الطرق السريعة للولاية للكاميرات على جسر الخراب. |
| - Evet, onlar. Birleşik Krallık'ta dünyanın en gelişmiş kamera sistemi var. | Open Subtitles | ان انجلترا لديها أكبر نظام للكاميرات تطوراً في العالم |
| Bombalama sonrası kamera karşısına geçen öğrenciler. | Open Subtitles | - لا - لقد كانوا الطلبة الذين توجهوا للكاميرات بعد الانفجار |
| Siz devam edin ve... Güvenlik kameraları, millet. | Open Subtitles | أمضوا قدماً يا رفاق إنتبهوا للكاميرات الأمنيّة |
| Kulüpte gözetleme kameraları yokmuş. | Open Subtitles | لا وجود للكاميرات في الملهى |