Babama dün gece tüm bu olay hakkında yalan söylemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | انظري، لقد اضطررت للكذب على أبي الليلة الماضية حول كل هذا، حسنٌ؟ |
Herhalde aile üyelerinin birbirine yalan söylemek için emir almadığı bir ailedir. | Open Subtitles | اعتقد بأنها الذى بها أفراد العائله ليسوا مضطرين للكذب على بعضهم |
Belki de, tüm sakladığın o sırlar değer verdiğin insanlara bazen yalan söylemek zorunda bırakıyordur seni. | Open Subtitles | ربّما جميع من يخفون الأسرار يضطرون للكذب على الاشخاص الذين يهتمّون لامرهم |
Öğrenmemeleri daha iyi eğer öğrenirlerse FBI'a yalan söylemek zorunda kalacaklar, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، إنّهم محظوظين أنّهم لا يعرفون، لأنّهم لو كانوا يعرفون، لإضطرّوا للكذب على الفيدراليين أيضاً، أليس كذلك؟ |
İnsanlara, kendi teyzeme baskı yapmak, polise yalan söylemek mi? | Open Subtitles | ... تضغط على الناس ... وعلى عمّتي للكذب على الشرطة |
Geri kalan hayatın boyunca karına yalan söylemek zorunda kalırdın. | Open Subtitles | ستكون مجبراً للكذب على زوجتك كل يوم بقية حياتك. |
Bu salondaki kimseye yalan söylemek için bir sebebim yok. | Open Subtitles | تقول الحقيقة؟ ليس لدي أي سبب للكذب على أي شخص في القاعة |
Babama dün gece tüm bu olay hakkında yalan söylemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لا، ليس هذا جيدًا انظري، لقد اضطررت للكذب على أبي الليلة الماضية حول كل هذا، حسنٌ؟ |
Camı kıran adam hakkında patrona yalan söylemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سأضطر للكذب على رئيسيّ بأمر النافذة. |
Wes'e yalan söylemek zorunda kaldım ama gerekeni aldım. | Open Subtitles | اضطررت للكذب على "ويس" لكنّي أحضرت ما تريده |
Kelimelerin ağzımdan çıkmasını durduramadım, yaşayan başka birine söylemeyeceğime dair yemin ettiğim kelimeler, anneni öldürmen ve babanı... suçlaman ve seninle kaçsınlar diye onlara da yalan söylemek zorunda kalman hakkında. | Open Subtitles | عجزت عن منع انبثاق الكلمات من فمي، كلمات أقسمت ألّا أفشيها لمخلوق عن كيف قتلت أمك وأدنت أباك بقتلها وأنّك اضطررت للكذب على أغلبهم ليهربوا معك. |
- Böylece, Brian'a yalan söylemek zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | لا أدري ولن تضطر للكذب على (براين) |