Su bulmak için yeri eşelemez ya da elektrik için jeneratör yapmazsın. | Open Subtitles | اعني, انت لا تحفر بئر من اجل الماء او تبني مولد للكهرباء |
Ben de elektrik iki, borular dört hafta sürer, diyorum. | Open Subtitles | ولكن أنا واقفة هنا أقول لك أسبوعان للكهرباء وأربعة للمواسير. |
Bataryayı şarj etmek için bir elektrik kaynağı bağlarız. | TED | الآن, لشحن البطارية، نقوم بتوصيل مصدر للكهرباء. |
- Hazır olduğun zaman. - Evet, kimin elektriğe ihtiyacı var ki zaten? | Open Subtitles | متى ما كنت مستعدة أجل ، من يحتاج للكهرباء على كل حال ؟ |
Eğer internet erişimi temel bir haksa elektriğe erişimi olmayan 1,2 milyar insan için elektrik kullanımı temel bir hak mıdır? | TED | لو كان الانترنت حقا أساسيا، هل يعتبر استعمال الكهرباء لما يقارب 1.2 مليار شخص لا يستطيعون الوصول للكهرباء حقا أساسيا؟ |
Sürdürülebilir elektrik üretimi sorununu çözersek ulaşım biçimi olarak elektrikli araba kullanmak daha mantıklı olacak. | TED | وبما أننا بحاجة لإيجاد حلول للتوليد المستدام للكهرباء إذن فاستعمال سيّارات كهربائية كوسائل نقل يبدو أمراً منطقيًّا. |
9 yıl önce, Irak'taki elektrik altyapısını tekrar oluşturmak için Amerikan hükümeti adına çalıştım. | TED | قبل تسع سنوات، عملت للحكومة الأمريكية في العراق للمساعدة في إعادة تركيب البنية التحتية للكهرباء |
yolların, barajların ve elektrik tedarik sistemleri | TED | ا لاعتبار تصميم طرق او سد ود او خطط للكهرباء |
Peki, bu problemi bir dövme ile çözmeye çalışırsanız ilk adım elektrik ileten bir dövme yapmak olacaktır. | TED | حسنًا، إذا حاولت حل المشكلة باستخدام الوشم، فأول خطوة هي صنع وشم موصل للكهرباء. |
Hal böyleyken hane kullanımı dünyanın elektrik kullanımın yalnızca çeyreğini oluşturuyor. | TED | وحتى الآن، استهلاك المنازل يصل حوالي الربع فقط من الاستهلاك العالمي للكهرباء. |
Ve görüldü ki, bu kayıtlar halkın ulaşabileceği bi yerde olunca, insanların elektrik masrafları düşmeye başladı. | TED | وما وجدوه هو انه عندما تنشر السجلات على الملأ ينخفض إستخدام الناس للكهرباء في تلك المجتمعات |
elektrik faturamız şeker kamışına tırmanan bir yılandan daha hızlı yükseliyor. | Open Subtitles | فاتورتنا للكهرباء تزداد أسرع من أفعى تتسلق قصبة سكر. |
Odasında, ayağında mantar tabanlı ayakkabıları üstünde smokini ve beyaz kravatı, başında da silindir şapkası, elini bir bağlantı ucuna dokunmasıyla üzerinden büyük bir hızla geçen elektrik, sanki tüm vücudunu alevler ile çevreliyormuş gibi büyük bir duş etkisi yaratıyordu. | Open Subtitles | في غرفته , ارتدي حذائين من الفلين وبذله وربطة عنق بيضاء وقبعه ووضع يده علي مخرج للكهرباء جعله يزهو |
Bu örnekleri elektriğe olan dirençleri açısından test edeceğiz, eğer düşükse bu kurbanların elektriği neden üzerlerine çektiğini açıklamış olacağız. | Open Subtitles | علينا فحص هذهِ العينتين لمقاومة الكهرباء ،فإن كانت منخفضة فذلك سيفسر سبب تعرض هاتين الضحيتين للكهرباء |
En çok kullanılan silahların, elektriğe ihtiyacı yok. | Open Subtitles | معظم الأسلحة التقليدية ليست بحاجة للكهرباء |
Ne yapacağımı biliyorum. Millet, gelin. Eğlenmek için elektriğe gerek yok! | Open Subtitles | أعلم ما العمل، يا رفاق, لا تحتاجون للكهرباء حتى تستمتعون |
Bu neden önemli? Enerji ihtiyaçları karşılandığı ve elektriğe de ihtiyaç olduğu için, elektrik dağıtımı için direklere ihtiyacımız olacak. | TED | لماذا هو مهم؟ كما نحتاج للطاقة أيضاً نحتاج للكهرباء [سنحتاج] اقطاب لسحب الكهرباء للخارج. |
Plazma hâline geçişi sebebiyle hava artık bir an için iletkendir ve tıpkı bir elektrik telinin ilettiği şekilde elektriği iletir. | Open Subtitles | وفي هذه اللحظه يكون الهواء موصلا للكهرباء ويمكن ان ينقل الكهرباء كما الاسلاك |
Soğutma sistemleri, günümüzde harcadığımız elektriğin %17'lik kısmına denk geliyor. | TED | تمثل أنظمة التبريد اليوم إجمالًا 17 بالمائة من استهلاكنا للكهرباء على مستوى العالم. |
Ve ayrıca, bu küçük yaratık fosil yakıtlar yakan bir güç istasyonuna bağlı olan bir tele ihtiyaç duymuyor. | TED | والاكثر من هذا .. ان هذه الخنفسة لاتحتاج للكهرباء .. لكي تكتشف الحريق ... الكهرباء التي تستخدم الوقود العضوي |
Bu bir elektrostatik boşalımı. Radyoaktif bombardımanların bir yan etkisidir. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،إنّه تفريغ للكهرباء السّاكنة تأثير جانبيّ للغمر الإشعاعيّ. |