| Evet, Güney Afrika'nın en büyük 2. Elmas madeni benim. | Open Subtitles | نعم قلتها.. شركتي تمتلك ثاني أكبر منجم للماس في جنوب أفريقيا |
| Londra Elmas'ta iyi bir anlaşma gerçekleşti, bu notlarında olmayabilir. | Open Subtitles | هناك الكثير في لندن للماس لن يلاحظوا هذا |
| Sovyetler, Londra Elmas'la ilişkilerini herkesin gözü önünde kesmesi ve BM'de ırkçı kapitalizmi reddetmeleri yerine gizlice kontratımızı uzatıp özel bir mesele olarak tutabiliriz. | Open Subtitles | ان نسمح للسوفييت بكسر العلاقة مع لندن للماس فنحن نسمح لهم بضرب الطاولة في الامم المتحدة وشجب الرأسمالية وكل هذا |
| Bildiğiniz üzere Kings Row son 70 yıldır Londra Elmas'a destek olmuştur ve bugün de farklı olmayacaktır. | Open Subtitles | كينغ رو, دعمت دائماً لندن للماس خلال سبعين عام |
| Volkanik bir damar yok, ve bu nedenle elmaslar da yok. | Open Subtitles | اذا لا توجد فوهات بركانية ولا وجود للماس |
| Profesyonel görüşünüze göre sizce Londra Elmas'ın düşmanı kimdir? | Open Subtitles | حسب افتراضك سيدة كوين من سيكون عدو لندن للماس ؟ |
| Peki Londra Elmas'ta bu politik gruplara dahil olan birileri var mı? | Open Subtitles | وان كان هناك عضو في لندن للماس يمكن ان يكون شريك لتلك الفئات |
| -Londra Elmas dünyadaki tek alıcı. -Kesinlikle. | Open Subtitles | وليس محتمل ان يتم بيعها لندن للماس هي المشتري الوحيد |
| Çatışma bölgelerinden yapılan doğrudan veya dolaylı, tüm saf Elmas ithalatını önlemeliyiz. | Open Subtitles | و علينا أن نتحرك لمنع التجارة المباشرة واللا مباشرة للماس الخام في مناطق النزاع |
| Pekala, haber vermeleri için benzersiz elmaslar konusunda tüm yerel rehin dükkanlarını ve Elmas simsarlarını bilgilendireceğim. | Open Subtitles | حسنـًا، سوف أُخطر كل محلات الرهن المحلية وسماسرة الماس عن الرمز المحدد للماس الفريد الذي نبحث عنّه |
| Eski Kimberly Elmas madeninde neler olduğunu bilirsin değil mi? | Open Subtitles | (بول)، هل تعرف عن مناجم (كيمبيرلي) للماس في العصور القديمة؟ |
| Sinclair 6 kıtaya Elmas veren tek toptancı biziz. | Open Subtitles | نحن المزودين الرئيسين للماس لستة قارات |
| Bu suçun Londra Elmas çalışanlarından biri veya birkaçı tarafından işlendiğine dair hiç şüphem kalmadı. | Open Subtitles | ...لا اعتقد ان تلك الجريمة اعدت بواسطة واحد او مجموعة من موظفي لندن للماس |
| Bu parayı Londra Elmas'ın en büyük sigortacısı olmak için kullandı. | Open Subtitles | ...وبنى بالنقود مؤسسة له مثل التأمين الرئيسي ل لندن للماس |
| Güney Afrikalı Elmas kaçakçıları olacaksınız. | Open Subtitles | " ستدخلي هناك كمهربة للماس من " جنوب أفريقيا |
| Sydney yerel Elmas ticaretiyle ilgilenen bir Rus moda tasarımcısı olarak gidecek. | Open Subtitles | سيدني) ، ستدخل على أنها) مُصمّمة أزياء روسيّة مُهتمّة بالتجارة المحليّة للماس |
| Joshi'nin çalıştığı Elmas şirketi Belcourt Kuleleri'nin 25. katında. | Open Subtitles | مقر شركة " جوشي " للماس تقع في الطابق الـ 25 في برج بالكو |
| Sinclair, 6 kıtaya Elmas veren tek toptancı biziz. | Open Subtitles | نحن المصدر الوحيد للماس في "القارات الست يا سيد "سنكلير |
| Şuna bak. 4 karatlık bir Elmas bu adamım. | Open Subtitles | انظر للماس إنه 4 قيراط بلون أبيض |
| Aslına bakarsanız, elmaslar eski dandik erkek arkadaşımdan hediyeydi. | Open Subtitles | ،بالنسبة للماس كانوا هدية من الأحمق خليلي السابق |
| LonEl, Boer Savaşı'ndan beri en büyük müşterilerimizdendir. | Open Subtitles | لندن للماس اكبر عميل لنا علينا ان نكون حذرين |