Senin abartmayı sevdiğini söyledim. | Open Subtitles | أنا أرى سبب ميلِك للمبالغة إذاً |
Olayları abartmayı sevdiğimi kabul ediyorum. | Open Subtitles | أعترف أنني لديّ ميل للمبالغة في الأمور. |
Olayları abartmayı sevdiğimi kabul ediyorum. | Open Subtitles | أعترف أنني لديّ ميل للمبالغة في الأمور. |
Sadece abartmaya yönelik sıradan, hoş bir eğilimin var. Bu adam, bu kampın şampiyon oburu. | Open Subtitles | لكنك تميل للمبالغة إلى حد ما هذا بطل التهام الأكل بالمعسكر |
Ona göre, bir çeşit..."sevmenin" bir yolu demişti... ama daha sonra anladımki abartmaya meyilliymiş. | Open Subtitles | حسنا, قالت "للحب" ولكن بعدها تحولت للمبالغة |
abartmaya eğilimli biri. | Open Subtitles | وهو عرضة للمبالغة. |
Mater biraz abartmayı sever. Büyük bir hayran olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | (ماتر) يميل للمبالغة لن أقول أنها معجبة بك جداً |
- Ve abartmaya eğilimlidir. | Open Subtitles | وتميل للمبالغة |