"للمجد" - Translation from Arabic to Turkish

• zafer
• şan
• Zafere
• şöhret
• Şan için
• şeref

zafer peşinde koşup her şeyi istiyorsan yapman gerekeni yap.
إذا أردت الوصول للمجد عليكم القيام بما هو عليك

zafer uğruna yapardım ve bir şekilde yakayı sıyıracağımı umardım.
, أن أذهب للمجد على أمل أن استطيع أن أطلق النار بوسيلة ما

şan şöhret peşine yapılan kahramanca hareketler, faziletsizlikten gelir.
لا يوجد سمو أخلاقي في الأعمال البطولية التي تسعى للمجد.

şan için değil, Sultan için can alan filozoflar ve zanaatkarlarız.
نحن الفلاسفة والحرفيين الذين يقتلون من أجل السلطان ليس للمجد

Führer, Almanya'yı yüceltti ve bizi Zafere götürecek.
قائدُنا جعل ألمانيا عظيمة و سيقُودُنا للمجد

Zafere giden yolda kutsal kaderimiz için savaşırken daha çok savaşçı işimize yarar.
قد يحتاج الطريق للمجد مزيداً من المحاربين في الحرب لأجل العناية الإلهية

Sadece şöhret için dövüşeceksiniz, o yüzden devam edecekseniz bunu aklınızda bulundurun.
إذّ أنكم ستقاتلون إبتغاءً للمجد وحسب، رجاءً تفهّما ذلك طالما ستوقّعا للإلتحاق.

Çekindiğim şey savaş değil, kardeşim insanlara ilki yaşatacak şeref hasretidir.
لم تكن معركة أنا مستاء يا اخي أنه التعطش للمجد يجعل الرجال يقطعون لشرائط

zafer için özgürlük için savaşan 13 sparta'lıyı anlat.
و الان أذهب يا ديليو و أخبرهم كيف أن 13 أسبارطيا حاربوا من أجل الشرف للمجد

Yaraları sadece zafer arayışına adanan bir hayatı sorgulatan bir asker.
مُحارب جعلته جراحه يبحث عن حياة مركسة فقط سعيًا للمجد

Burada zafer kazanma ya da terfi etme şansımız çok az.
لدينا هنا فرصة ضئيلة للمجد أو التقدم

Humungus büyük bir zafer kazansın.
للمجد العظيم لهومونجس

Bazıları da şan peşinde koşan soylu delikanlılar.
آخرون من أسر نبيلة ويسعون للمجد

Kesinlikle. şan ve şeref kazanma şansı. Şanslı kerata.
بالتأكيد , فرصة للمجد , متسول محظوظ

Boksörlerin dövüşme nedenleri şan, şeref, saygı kazanmak değil.
rlm; ‏‏الملاكمون لا يتنافسون rlm; ‏طلباً للمجد أو الشرف،‏

Yalnızca Zafere açtır, Eğer onu beslemezseniz açlıktan ölecek.
يجوع فقط للمجد. إذا أنت لا تغذّيه , هو سيتضوّر جوعا!

* Koş Zafere *
وأسعى للمجد

Zafere koşun!
التقدم للمجد

Evet, belki de mide bulandırıcı bir şöhret peşine düştün, kim billir?
نعم ، أو ربما من أجل السعي الكريه للمجد ، من يعرف؟

Senin şöhret hevesinden doğan vakitsiz bir hücuma müsamaha edemem.
لا أسامح أتهام سابق لأوانه ولدت من حرصك للمجد

Elbette ki, kimse böyle bir işi para ya da şöhret için yapmaz, zira yapılacak en doğru şey bu.
بالطبع لا يقوم المرء بعمل كهذا للمال أو للمجد ولكن لأنه الفعل الصواب

Daima şan için çok hevesli.
دائما حريص جدا للمجد

şan için!
للمجد