"للمجيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelmek
        
    • gelip
        
    • gelmene
        
    • gelmeyi
        
    • gelmeniz
        
    • gelecek
        
    • Geldiğin için
        
    • gelmeye
        
    • Geldiğiniz için
        
    • gelmen
        
    • gelmesi
        
    • gelerek
        
    • gelme
        
    • gelmemi
        
    • gelmemin
        
    Buraya gelmek için toplu taşımaya bindiniz ya da özel arabanızla geldiniz. TED كما استقليت وسائل النقل العام للمجيء هنا أو ربما استقليت سيارتك الشخصية.
    Eğer buraya geri gelmek zorunda kalırsam, işler kanlı bir hale gelecek. Belki de bunu şimdi halletmeliyim. Charlene'i bulmalıyız. Open Subtitles لو اضطررت للمجيء ثانيه ستصبح الأمور دمويه ربما لا بد من انهاء الأمر الآن لا بد أن نعثر على شارلين
    Ben de casusun buraya benden önce gelip izlerini kapatacağını biliyordum. Open Subtitles وأنا أعلم الجاسوس الذي يريدون للمجيء هنا قبلي للغطاء على مساراته
    Uyku vaktinde eve gelmene gerek yok. Open Subtitles لم تكن مضطراً للمجيء للمنزل أثناء وقت الظهيرة
    Senin bu kadar yakına gelmeyi başararak beni şaşırttığını söylemek zorundayım. Open Subtitles عليّ الإعتراف، بأنني مُنذهل لأنك خطَّطت للمجيء عن قرب
    - Miss Jouvet, gelmeniz ne kadar güzel. Open Subtitles ضربة تلك. الآنسة جيوفيت، كم لطيف منك للمجيء.
    Dünyaya Geldiğin için sana birşey aldım. Open Subtitles حصلت عليك شيء للمجيء إلى العالم.
    Etrafta bu haydutlar varken kim buraya gelmeye cesaret edebilir? Open Subtitles يا لونغ , مع كل أفراد العصابة حولنا لا أحد يتجرأ للمجيء والأكل هنا بعد الآن
    Geldiğiniz için teşekkürler Bayan Tramell. Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz. Open Subtitles شكر للمجيء في، آنسة ترامل آسف لإزعاجك
    Biliyorsun, gelmek zorunda değilsin. Benim annem sonuçta, ilgilenebilirim. Saçmalama. Open Subtitles تعرفين, لستِ مضطرة للمجيء إنها أمي, و يمكنني الإعتناء بها
    Burası hergün gelmek için çok da berbat bir yer değildi.. Open Subtitles حسن.. لم يكن هذا حقاً مكان فظيع للمجيء إليه كل يوم..
    Bunun çılgınca geldiğini biliyorum ama her gün sırf seni görmek adına bu koğuşa gelmek için bahaneler uyduruyorum. Open Subtitles أعرف أن هذا يبدو جنوناً لكنني أختلق الأعذار للمجيء إلى الردهة كل يوم فقط لأراك
    Mesajının içtenliğinden etkilendiğim için kendisini gelip benimle tanışmaya davet ettim. TED أسرني لطف هذه الرسالة لدرجة أني دعوته للمجيء ومقابلتي.
    Yakın zamanda gelip onlarla bazı volkanların üzerinde çalışmak için Costa Rica'daki bazı meslektaşlarım tarafından davet edildim. TED لذا، دُعيت مؤخرًا من قِبَل بعض زملائي في كوستاريكا. للمجيء والعمل معهم على بعض البراكين.
    Buraya kadar gelmene gerek yoktu. Open Subtitles لم يجب عليك قطع كل هذا الطريق للمجيء إلى هنا، رقاقة
    Teşekkür ederim. Sadece benim için gelmene değil. Yapmak zorunda kaldığın şeyi yaptığın için de. Open Subtitles شكرًا لك، ليس للمجيء لأجلي فقط، بل لتنفيذك ما اُضطررت إليه.
    Ama buraya gelmeyi planladığınıza göre mektup göndermenize ne gerek vardı? Open Subtitles لكن اذا كنت تخطّط للمجيء هنا ما الحاجة لإرسال الرسالة؟
    Şunu merak ediyorum, kızkardeşiniz neden buraya gelmeniz gerektiğini düşündü? Open Subtitles أتفهـّم ذلك، وما الذي جعل شقيقتك تقوم بإرغامك للمجيء إلى هنا؟
    Harikayız. Öngörülebilir gelecek boyunca, her salı buraya gelmeyi planladığımı öğrenince çok sevineceksin. Open Subtitles رائعة ، ستكونين سعيدة عندما تعرفين أني أخطط للمجيء هنا
    Ajan Bristow, Geldiğin için teşekkürler. Open Subtitles الوكيل بريستو، شكرا للمجيء في.
    Triad sırasında bana gelmen senin için çok uygunsuz. Open Subtitles هذا غير ملائم منك للمجيء لي أثناء المحاكمة
    Herkesin gelmesi için hazırlık yapın. Open Subtitles اتخذ الترتيبات اللازمة لكل شخص للمجيء الى هنا.
    Bayanlar, buraya gelerek zaman ayırdığınız için teşekkürler ama bu işe yaramaz. Open Subtitles سيدات ، أقدرك أخذكم كل هذا الوقت للمجيء هنا لكن هذا لن يحسب
    Bu, bir daha buraya gelme bahanem kalmadığı anlamına geliyor. Open Subtitles هذا يعني أنني لم أعد أمتلك عذراَ للمجيء إلى هنا
    Biliyorsun, herzaman benim sana gelmemi beklemek zorunda değilsin. Open Subtitles تعرفين، أانه لا يجب عليك دائما أن تنتظرينني للمجيء إليك.
    Ve gelmemin tek nedeni, Mobile, Alabama'ya ulaşmaya çalışmam-- Open Subtitles و السبب الذي دفعني للمجيء هنا هو أنني أسعى للوصول إلى موبيول ، ألباما ، بسبب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more